Gelin hep birlikte tarihte kısa bir yolculuğa çıkalım.
Radyonun başında binlerce insan hayal edin. Evinde, bakkalda, kahvehanelerde ve daha birçok yerde, farklı renklere gönül vermiş on binler... Hepsi tek bir sese kilitlenmiş. O ses de Levent Özçelik Ağabey’in. Levent Ağabey bütün Türkiye’ye oynatıyor maçı, yüz binler sahanın içinde. Nasıl oynatmasın! Türk futbolu, Avrupa’da ben de varım diyor o gün. Beraber savunuyor, beraber hücum ediyoruz. Herkes organize bir halde. Birdenbire bütün ülke Ali Sami Yende toplanıyor ve beşinci golde, Tanju ile beraber bırakıyoruz meşin yuvarlağı İsviçrelilerin ağlarına.
Şimdi hepimizin kafasında canlandı değil mi o anlar?
Şampiyon Kulüpler Kupası son 16 rövanş maçı mücadelesi, Galatasaray-Neuchatel Xamax maçından bahsediyoruz.
9 Kasım 1988 günü birçok insan 3-0’lık maçın ikinci ayağında, Galatasaray’ın turu geçme ihtimalini aklından bile geçirmiyordu. Fakat hala inanlar da vardı...
İlk yarı, Uğur Tütüneker’in golüyle 1-0 bitmiş, umutla dolu bir avuç insanın inancı daha da kuvvetlenmişti. Hesaplar yapılıyordu, gol yemeden atılacak 2 gol, maçı uzatmalara götürüyordu. İkinci yarının başlamasıyla Galatasaray, oyunu domine ediyor ve art arda bulduğu goller ile önce durumu 2-0 ve sonrasında 3-0’a getiriyordu. Hesaplar tutacak mıydı?
Aslında herkes skordan memnundu ve maç bu skor ile uzayacaktı fakat sahadaki on bir inanmış adam işi uzatmadan bitirmek için saldırmaya ediyordu. Adeta Mustafa Denizli Hoca’yı haklı çıkarmak için her şeyi yapıyorlardı. Son 10 dakikaya girildiğinde, Galatasaray atakları dalga dalga devam ediyordu ve sonunda beklenen gol, 82. dakikada bir kez daha sahneye çıkan Tanju’nun ayağından geldi! Tanju, uzun yıllar unutulmayacak bir gol ile durumu şimdi 4-0’a getiriyordu. Bu skor Galatasaray’ı doğrudan çeyrek finale götürüyordu.
İsviçreliler dağılmış ve gardını düşürmüşken tüm Türkiye zafer şarķılarını söylemeye başlamıştı bile; “Dağ başını duman almış, gümüş dere durmaz akar...”
Fakat saha içinde Tanju durmuyor, durdurulamıyordu... 88. dakikada maçın skorunu tayin eden golü atıyor ve durumu 5-0’a getiriyor. Levent Özçelik Ağabey, o golü Tanju ile birlikte on binlere attırıyor ve herkesin aklında kalan o sözleri durmadan tekrarlıyor.
“Durum 5-0, durum 5-0...”
Galatasaray takımı o gün sahada sadece İsviçrelileri yenmemiş, Türk futbolunun Avrupa’daki basiretsizliğini de kırmıştır. Birçok şanssızlığı tarihe gömmüş ve bu yürüyüşe yüz binleri de dahil etmişti. Bu maç, daha sonraları İsviçrelilerin arka bahçesi olmuş UEFA tarafından, çeşitli nedenler ile iptal edilse de dönemin Galatasaray yönetiminin büyük uğraşları sonucunda 5-0 tescil edilmiştir. 28 Kasım 1988 günü TRT’de alt yazıyla verilmiş olan haber, tüm Türkiye’yi sevince boğmuştur.
Son dakika! “Galatasaray çeyrek finalde!”
Yazar: Batuhan Kaçar
9 Kasım 1988 Galatasaray Neuchatel Xamax maçı sonrası yaşananlar
Levent Özçelik Türk devlet televizyonu TRT'de görev yapan bir spor spikeridir. Unutulmaz sözleri ;
Haydi Naim, haydi Naim, olacak, oluyor, oldu!!!
1988- Seul Olimpiyat Oyunları'nda halterci Naim Süleymanoğlu koparmada dünya rekoru kıran kaldırışını yaparken.
Tanju, gerilere kadar geliyor kral. Şimdi Tanju'dan Prekazi. İşte Prekazi'den sol tarafta Metin, sağ tarafta Tanju... Metin, bastı topa, (Burada konuşması hızlanır) arkadaşlarının gelmesini istedi, Uğur, ceza alanına sokuluyor, Corminbeuff'le karşı karşıya, boşta kalan top haydi Tanju gol! Goooolll! Goooolll! Ahahah! Gol, durum 5-0! Durum 5-0
1989-Galatasaray-Neuchatel maçında radyodan Galatasaray'ın 5. golünü anlatıyor.
Suat... Hagi... İyi adam eksilttik. Capone... Hakan... Arkada Arif... Ümit, ofsayt yok! Goooll mü geliyor! Aman Allah'ım! Aman Allah'ım! Bu olmaz! Bu olmaz! Aman Allah'ım! Aman Allah'ım!
2000-Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası Finali'nin 42. dakikasında Arif Erdem'in kaçırdığı golü anlatıyor.
Bravo Adams, bravo Adams, tebrikler Adams!
2000-Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası Finali'nde Arsenalli oyuncu Adams'ın boş kaleye golü atamaması üzerine.
Oooo, çok sert, çok sert! Hagi! Neden Hagi!
2000-Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası Finali'nin uzatmalarında Hagi-Adams kavgasını anlatırken. Bu kavga sonucu Adams sarı, Hagi kırmızı kart görmüştür.
Haydi Popescu... Haydi oğlum!... Haydi oğlum!... Ve gol! (Ağlamaya başlar) (Ömer Üründül: Gooooooooll!) Kupa bizim!... Kupa bizim!... (Ömer Üründül: Gool Levent'cim gooooll!) Kupa bizim!... Tanrım... Tanrım şu güzelliğe bakın!... Şu güzelliğe bakın!... (Hıçkırıklara boğulur)(Ömer Üründül: Korkunç bir şey!)
2000- Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası finalinde Popescu'nun kullandığı son penaltıyı anlatırken
Aman Tanrım! direkler bir kez daha izin vermedi Tanrı bizim almamızı istiyor.(GS-Arsenal Uefa Finali)