Katar 2022 FIFA Dünya Kupası’nda çeyrek final aşamasının başlamasına saatler kalmışken, dünyanın en prestijli futbol organizasyonunda son 8 takımın arasında Fas’ın ismi de yazıyor.
Afrika temsilcisi, grup aşamalarından itibaren sergilediği performansla, turnuva öncesindeki tahminlerin ötesine geçerken Dünya Kupası’nda çeyrek finale yükselen ilk Arap ülkesi olmanın da gururunu yaşıyor.
Fas’ın Çeyrek Final Yolculuğu
Katar 2022 FIFA Dünya Kupası’nda kuraları çekildiğinde Fas, F Grubu’nda Hırvatistan, Belçika ve Kanada ile birlikte yer aldı.
Uzun yıllar sonra ilk kez Dünya Kupası’nda boy gösterecek olan Kanada ile birlikte Fas, grubun “zayıf halkaları” olarak gösteriliyordu. Bunun temel sebebi grupta 2018 Dünya Kupası’nın finalisti Hırvatistan ve yarı finalisti Belçika’nın bulunmasıydı.
Fas, turnuvaya Hırvatistan karşısında aldığı 0-0’lık beraberlikle başladığında birçokları bu sonucun sürpriz olduğunu savundu. Buna karşın Walid Regragui’nin öğrencileri asıl büyük sürprizi gruptaki ikinci maçta Belçika’yı 2-0 mağlup ederek gerçekleştirdi.
Son maçta Kanada’yı 2-1 ile geçen Fas, Dünya Kupası gruplarından çıkmayı başararak bu aşamanın en dikkat çeken ekiplerinden biri oldu.
Fas’ın Son 16 turundaki rakibi, müzesinde 1 dünya, 3 Avrupa şampiyonluğu bulunan İspanya idi. Hem turnuvanın hem de turun favorilerinden olarak gösterilen İspanya, Fas karşısında beklemediği bir sonuçla karşılaştı.
Maç boyunca kalesini oldukça başarılı bir şekilde savunan Fas, 120 dakikanın sonunda 0-0’lık skoru korudu. Buna karşılık Faslı hücum oyuncuları birçok net pozisyondan da yararlanamadı.
Penaltılara giden maçta, sahneye çıkan isim ise Yassine Bounou oldu. Fas’ın Sevilla’da top koşturan başarılı file bekçisi, İspanyol oyuncuların topu ağlarla buluşturmasına izin vermedi ve arkadaşlarıyla birlikte ülke tarihinde ilk kez Dünya Kupası çeyrek finaline çıkmanın mutluluğunu yaşadı.
“Belki Zamanla Neyi Başardığımızın Farkına Varırız”
Fas’ın tarihi galibiyeti, sahadaki Faslı oyuncuları sadece ülke tarihine geçirmekle kalmadı. Çünkü Fas, Dünya Kupası’nda çeyrek final gören ilk Arap ülkesi olarak da turnuvanın tarihine adını yazdırdı.
Maçtan sonra konuşan Fas kalecisi Yassine Bounou, "İşin tam ortasındayken, neyi başardığınızı gerçekten anlayamazsınız. Konsantre olmak zorundayız. Belki zamanla neleri başardığımızın farkına varırız.” diyerek belki de bütün bir takımın o andaki psikolojisini özetledi.
Üstelik Fas, bu başarıyı birçok farklı kökenden gelen oyuncuyla yakaladı. Öyle ki Fas milli takımının 26 kişilik Dünya Kupası kadrosundaki 14 oyuncu, temsil ettikleri ülkeden başka yerlerde doğmuşlardı.
Kendisi de Fransa kökenli olan Fas Teknik Direktörü Walid Regragui, bu durumu “Bu Dünya Kupası'ndan önce, Avrupa'da doğanlar ve Fas'ta doğanlar hakkında çok fazla sorunumuz vardı." diyerek özetliyordu.
Buna karşın gelen başarılar, bu sorunu ortadan kaldırıp Walid Regragui’nin kendi ifadesiyle takımı bir “milkshake” gibi uyumlu hale getirdi. Öyle ki İspanya karşısında penaltı vuruşlarını gole çeviren isimlerden biri İspanya (Achraf Hakimi), diğeri ise (Hakim Ziyech) Hollanda kökenliydi.
Walid Regragui, maçın ardından takımının başarısından ve bütünleşmesinden çok memnundu:
"Bugün, pasaportunda Fas yazan her oyuncumun gerçekten Faslı olduğunu dünyaya gösterdiğini düşünüyorum. Milli takıma geldiğinde ölmek istiyorsun, savaşmak istiyorsun. Bunun böyle olduğunu göstermek istiyordum. İşte şimdi elimizde bir örnek var.”
Fas’ın Futbol Yatırımları Yeni Değil
Fas’ın İspanya’yı eleyerek elde ettiği başarının temelleri bundan yaklaşık 15 yıl önce atılmaya başlandı. Kral VI.Muhammed’in desteğiyle Fas Futbol Federasyonu (FMRF), ülke çapında futbol yatırımlarını arttırdı.
2009’da kendi akademisini açan ve milli takımlar için dünyadaki tüm uygun durumdaki oyuncuları bu akademiye dahil etmeye başlayan FMRF, ilerleyen yıllarda da bu yatırımlarını sürdürdü.
Ülkenin çeşitli yerlerinde açılan okullar, daha sağlıklı bir şekilde organize edilen ulusal lig ve özellikle kadın futbolu konusundaki ilerlemeler Fas’ın futbolda giderek gelişmesine yol açtı.
Bu gelişmelerin ilk güçlü sinyali, Fas kulüplerinin erkekler ve kadınlarda Afrika Şampiyonlar Ligi’ni kazanmalarıydı.
Devam eden süreçte birçok başarıyla kendini kanıtlayan Fas futbolu, asıl imzasını 2022 FIFA Dünya Kupası’nda Katar’da attı.
İspanya maçının ardından soyunma odasında teknik direktör Walid Regragui’yi arayan Kral VI. Muhammed, bu başarısından dolayı tüm takımı tebrik etti.
100 Gün Önce Göreve Geldi
“Tarih kitaplarına geçmek istiyoruz.” sözleriyle milli takımdaki hedeflerinden bahseden 47 yaşındaki teknik direktör, Fas’ın başına Dünya Kupası başlamadan yaklaşık 100 gün önce getirilmişti.
Vahid Halilhodzic’ten boşalan teknik direktörlük koltuğuna oturan Walid Regragui, ülkesinin tarihinde Dünya Kupası’nda birden fazla maç kazanan ilk teknik direktör olmanın yanı sıra çeyrek final başarısıyla da şimdiden büyük yer edindi.
Aslında Walid Regragui’nin FUS Rubat ve Wydad Cassablanca ile kazandığı şampiyonlukların ardından milli takımın başına geçeceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Fas kamuoyunda tartışılan konu ise bunun zamanlamasıyla ilgiliydi. Uzun süredir Vahid Halilhodzic ile çalışan FMRF, bir kan değişikliğine gittiğinde ise bu yüzden tercihleri çok netti.
Ülkesinin basınında taktiksel olarak Jose Mourinho ile karşılaştırılan Regregui, birçok farklı milletten oyuncuyu tek bir milli takım bayrağı altında başarıyla yöneterek becerilerini kanıtladı.
Regregui’nin şimdiki hedefiyse ülke tarihinde başka bir sayfa açmak ve Portekiz’i de eleyip Fas’ı Dünya Kupası yarı finaline çıkarmak.
Comments