Yazı: Alper Erdem
İngiltere Premier League’in köklü kulüplerinden Arsenal’i çalıştıran Mikel Arteta, Kuzey Londra ekibiyle 100’üncü maçına geçtiğimiz hafta Fulham karşısında çıktı.
2022/23 sezonuna ligde 4’te 4 yaparak başlayan ve şu anda Premier League puan tablosunun zirvesinde bulunan Arsenal’de Mikel Arteta’nın gerçekleştirdiği dönüşüm takdir topladı.
Arséne Wenger Sonrası Dönemin En Başarılısı
Arsenal’in efsanevi menajeri Arséne Wenger, 1996-2018 arasında yaptıklarıyla kulübün tarihini değiştirmişti.
Fransız menajer döneminde biri namağlup lig şampiyonluğu olmak üzere çok sayıda kupa kazanan Arsenal, onun ayrılığıyla sıkıntılı bir sürece girmişti.
Arséne Wenger sonrasında Unai Emery ile anlaşan Arsenal yönetimi, İspanyol teknik direktörün görevine 1.5 sezonun ardından son vermişti.
2019’un Kasım-Aralık döneminde geçici olarak takımın başına getirilen Freddie Ljungberg’in yerini 22 Aralık 2019’da tıpkı Ljungberg gibi kulübün eski oyuncularından olan Mikel Arteta almıştı.
Yıllarca Pep Guardiola’nın yardımcılığını yapan İspanyol teknik direktör, Arsenal ile ilk 100 maçında en çok galibiyete ulaşan menajerler sıralamasında Arséne Wenger’in ardından ikinci oldu.
Fransız menajerin ilk 100 maçında aldığı 54 galibiyeti, 53 galibiyetle takip eden Mikel Arteta böylece kulüp tarihine geçti.
Bu süreçte 16 beraberlik ve 31 mağlubiyet alan Arsenal, Arteta ile toplam 175 puan toplarken 1,77 ortalama yakaladı.
Göreve geldiği ilk günlerde basın karşısına geçen Arteta: “Devamlılığı olan bir kültür inşa etmek zorundayız. Doğru kültüre sahip olmazsak zor zamanlarda ayakta duramayız. Dolayısıyla benim işim buradaki herkesi, bu kulübün bir kültürü olduğuna ikna etmek. Bu kulübün bir parçası olmak istiyorsanız bu kültür içinde ve bu şartlarda yaşamak zorundasınız.” sözleriyle kararlılığını ortaya koymuştu.
İspanyol menajer buna karşın görev yaptığı ilk iki sezonu 8’inci olarak tamamlayarak hayal kırıklığı yaratmıştı. Geçtiğimiz sezonda takımdaki gözle görülür gelişime karşın Arsenal yine bir sezonu ilk 4’ün dışında bitirmiş ve UEFA Şampiyonlar Ligi biletini alamamıştı.
Takımdaki Dönüşümü Arteta ve Edu Planladı
Şu anda kulübün sportif direktörü olan eski Arsenal futbolcusu Edu Gaspar ile Mikel Arteta, takımın kadrosunda birtakım değişikler yaptılar.
Mikel Arteta dönemi boyunca başta Mesut Özil, Pierre Emerick Aubameyang ve Alexandre Lacazette olmak üzere birçok önemli futbolcu takımdan gönderildi. Bu isimlerin yerlerini ise Ben White, Martin Odegaard, Gabriel, Partey ve son olarak Zinchenko ile Gabriel Jesus gibi Arteta’nın planlarına işlerlik kazandıracak isimler aldı.
Bu süre zarfında zor günler geçiren Arsenal’da yönetim, İspanyol menajerle uzun vadeli bir plan yaptıklarını her seferinde söylüyordu. Bunun karşılığı olarak Mikel Arteta’ya 3 yıllık bir sözleşme önerildi ve genç teknik direktörün kulüpteki geleceği kesinleşmiş oldu.
Hızlı ve Yaratıcı Oyuna Geçiş
Edu Gaspar ve Mikel Arteta’nın kadroda gerçekleştirdiği değişim, saha içinde de birçok sonuç doğurdu.
Arséne Wenger’in son dönemleri de dahil olmak üzere alışılagelmiş Arsenal futbolundan uzaklaşan takım, yaratıcılık eksikliği yaşadığı yavaş bir oyun oynuyordu.
Eldeki oyuncu profilini değiştiren Mikel Arteta, Pep Guardiola’nın sisteminden de esinlenerek daha tempolu ve net çizgilerle belirlenmiş bir pas oyununu benimsedi.
Tıpkı The Athletic’ten Art de Roché ve Mark Carey’in de belirttiği gibi Mikel Arteta, genel olarak 4-2-3-1 sistemini tercih etse de zaman zaman duruma göre 3’lü savunma ve 4-3-3 de oynattı. Mikel Arteta’nın oyununun belki de en önemli kısmı ise tıpkı Pep Guardiola’da olduğu gibi bek pozisyonundaki oyunculardı.
Bu sezon Oleksandr Zinchenko transferiyle nihayet aradığı içe kat edebilen beke kavuşan Mikel Arteta, savunmadan oyun kurulumu noktasında ise Ramsdale, Gabriel, Saliba, Tomiyasu, Kierney Tierney gibi isimlerden destek almaya başladı.
Hücumdaki yaratıcılık eksikliğini Martinelli, Bukayo Saka, Emile Smith Rowe, Martin Odegaard gibi oyuncularla gidermesinin yanında Arteta, onlara liderlik yapabilecek Gabriel Jesus gibi bir forveti kadroya katarak takımı bu noktada da güçlendirdi.
2022/23 sezonuna büyük eksikliklerini tamamlayarak giren Arsenal, sakatlıklarla geçen sürecin ardından nihayet kadrosunun çoğunu sağlıklı bir şekilde kullanabilecek noktaya geldi.
Duran toplarda Nicolas Jover gibi bir antrenörün kadroya katılmasının karşılığını da almaya başlayan Arsenal, son yıllarda yedek kulübesinde kaybolan kaliteyi de yeni transferlerin ardından yükseltmeyi başardı.
İlk 4 haftada mükemmel başlangıcı yapan Mikel Arteta’nın takımının Premier League’in uzun maratonunda nasıl bir performans sergileyeceği ise şimdiden sezonun en merak edilen konularından biri oldu.
Birçok futbol otoritesi, Kuzen Londra ekibinin bu gelişimi sürdürmesi halinde Manchester City ve Liverpool’u uzun vadede tehdit edebileceği konusunda birleşiyor.
Comments