2022/2023 sezonunun başlamasına haftalar kalmışken Avrupa’daki transfer hareketliliği tüm hızıyla sürüyor. Bu süreçte cevabı en çok merak edilen soruların başında ise Cristiano Ronaldo’nun kariyerine hangi kulüpte devam edeceği var.
Temmuz ayının başlarında Manchester United yönetimine takımdan ayrılmak istediğini ileten Portekizli süper yıldız ile adın en çok anılan kulüplerden biri Bayern Münih.
Alman kulübünün, özellikle Polonyalı golcüsü Robert Lewandowski’yi Barcelona’ya gönderdikten sonra forvet hattında doğan boşluğu Cristiano Ronaldo ile doldurabileceği iddia ediliyor.
Buna karşın Bayern Münih cephesi bu iddiaları her seferinde yalanlıyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Almanya’da yayın yapan Sport1’e konuşan Bayern Münih Sportif Direktörü Hasan Salihamidzic: “Cristiano Ronaldo’ya büyük bir saygım var. O tüm zamanların en iyi oyuncularından biri. Ancak bu transferi gerçekleştirmeyeceğiz. Bu hamle bizim felsefemizle uyuşmaz.” sözleriyle iddiaları kesin bir dille reddetti.
Futboldan Gelen Profesyonel Yöneticiler
Tarihinde 6 UEFA Şampiyonlar Ligi ve 32 Bundesliga şampiyonluğu bulunan Bayern Münih, Alman futbolunun son dönemindeki en başarılı takım olarak öne çıkıyor. Öyle ki Münih temsilcisi, Bundesliga’daki son 10 sezonu şampiyon olarak tamamlamayı başardı.
Bu başarının temelinde profesyonel kulüp yapısı ve planlamadaki istikrar yatıyor. Zira şu anda Bayern Münih’i yöneten ekibin birçoğu, geçmişte kulübün formasını giymiş efsane futbolculardan oluşuyor.
Kulübün sportif direktörü olarak Bosna asıllı Alman futbol efsanesi Hasan Salihamidzic görev yapıyor. Bayern Münih’in CEO’su ise Almanya milli takımının ve Bayern Münih’in tarihinin en başarılı kalecilerinden olan Oliver Kahn.
Kulüp başkanı Herbert Hainer ise 2003’ten beri Bayern Münih’te çok farklı görevlerde bulunmuş profesyonellerden biri. Herbert Hainer, 2019 yılından beri başkanlık görevini sürdürüyor. Bu isimlere ek olarak kulübün eski başkanı Uli Hoeneß de hali hazırda yönetim kadrosunun içinde bulunuyor.
Diğer yandan bir diğer Bayern Münih efsanesi Karl Heinze Rummennigge’nin de kulübün karar süreçlerinde hala etkili olduğu biliniyor.
Yönetim kadrosunun kritik noktalarındaki isimlerin Bayern Münih’in efsane futbolcularından olması, Alman kulübünün saha dışı kararlarını saha içindekilerle uyumlu hale getiriyor.
Bayern Münih Transferde Yaşa Önem Veriyor
Bayern Münih’in yönetim kademesindeki bu anlayış kulübün transfer süreçlerinden kadro planlamasına kadar tüm operasyonlarına etki ediyor.
Son 10 yılda Bundesliga şampiyonluğunu üst üste 10 kez kazanmayı başaran Münih ekibinin bu süreçteki transfer tercihleri, kulübün felsefesi hakkında fikir veriyor.
10 yıllık şampiyonluk serisinin başlangıcında kadrosuna 8 oyuncu transfer eden ve bu isimler için toplamda 70 milyon euro harcayan Bayern Münih, 30 yaşın üstünde tek bir oyuncuyu kadrosuna katmıştı. Geçmişte de Bayern Münih’te forma giyen Claudio Pizarro, bedelsiz olarak 34 yaşında Münih’e dönmüştü.
2012/2013 sezonundaki Claudio Pizarro transferi sonrasında Bayern Münih, transfer dönemlerinde 30 yaş üstündeki oyuncular konusunda oldukça dikkatli davranmayı bugüne kadar sürdürdü.
Geride kalan 10 sezonda Xabi Alonso, Pepe Reina, Arturo Vidal, Sven Ulreich, Sandro Wagner, Ivan Perisic ve Sadio Mane haricinde yapılan tüm transferler 30 yaş altındaki oyunculardan seçildi. Son 10 yılda transfer edilen 30 yaş üstü 6 oyuncu arasından Pepe Reina, Claudio Pizarro, Sven Ulreich ve Sandro Wagner yedek oyuncular olarak kadroya katılırken, ilk 11’de düzenli olarak forma giyen tek isim Xabi Alonso oldu. Bu yaz transfer edilen Sadio Mane'nin de ilk 11'de düzenli olarak forma giymesi bekleniyor.
122 Yılda Sadece 2 Kez
Bayern Münih, 122 yıllık tarihinde 100 milyon euro transfer harcaması barajını yalnızca 2 kez aştı.
Kulüp bu süreçte, ilk kez bir transfer sezonunda 100 milyon euro üzeri harcamayı 2017/2018 sezonu başında gerçekleştirdi. O dönemde Corentin Tolisso, Kingsley Coman, Niklas Süle, Sandro Wagner, James Rodriguez ve Serge Gnabry için toplamda 116,5 milyon euro ödenmişti.
2019/2020 sezonunda ise kulüp rekoru bir kez daha kırıldı. Lucas Hernandez için 80 milyon euro olmak üzere, Benjamin Pavard, Philippe Coutinho, Michael Cuisance, Ivan Perisic ve Fiete Arp için 139,5 milyon euro harcandı.
Bayern Münih’in mali kontrolü böylesine net çizgilerle sağladığı süreçte diğer Avrupa kulüplerinde ise durum farklıydı. Son 10 yılda UEFA Şampiyonlar Ligi’ni 2 kez kazanan Bayern Münih ile birlikte bu kupayı kazanan Liverpool, Chelsea, Real Madrid (5) ve Barcelona, transfer harcamalarında Alman kulübü kadar net çizgilere sahip değillerdi.
Öyle ki bu 10 yıllık dönemde Real Madrid transfer harcamasında 4 kez 100 milyon euro barajını aşarken 2019/2020’de tüm transferlerine tam 355,5 milyon euro ödedi. Bu süreçte Barcelona 7 kez, Chelsea 9 kez (devam eden transfer döneminde de barajın aşılması bekleniyor) ve Liverpool ise 4 kez 100 milyon euro’nun üzerinde transfer harcaması yaptılar.
Bu da Bayern Münih’in yönetim disiplini ile birlikte mali disiplin konusunda da sadece Almanya’da değil Avrupa’da da fark yarattığını kanıtladı.
Comments