Futbolu yalnızca bir oyun olarak görebilirsiniz, ama futbol aynı zamanda büyük bir mücadeledir.
Dünyadan en büyük derbileri bir araya getirirken tutkuyu, yoğunluğu ve bolca olumsuz duyguyu barındıran özel eşleşmeleri seçtik. Buenos Aires’ten Bask Ülkesi’ne kadar, bu derbiler dünya futbolunun en şiddetli rekabetleri olarak öne çıkıyor.
32. Newell’s Old Boys vs Rosario Central
Bu, Arjantin’deki en büyük rekabet olmayabilir ama Newell’s Old Boys ile Rosario Central arasında bir sevgiden çok nefrete dayalı bir ilişki var.
Bu düşmanlık Rosario'nun, lepra (cüzzam hastalığı) yardımı için düzenlenmesi planlanan bir dostluk maçı teklifini geri çevirmesiyle başladı ve kendilerine "los Canallas (Alçaklar)” lakabını kazandırdı. Bu olay, iki kulübün taraftarları arasında büyük bir rekabet ve tutkuyu ateşledi.
31. East Bengal vs Mohun Bagan
Kriket tutkunu Hindistan’ı futbol konusunda bir merkez olarak niteleyemeyiz. Ancak doğudaki Kolkata şehri bu konuda bir istisnadır. 1997'de East Bengal ve Mohun Bagan arasında oynanan bir maç, 131.781 seyirciyi çekerek ülkenin tarihindeki en kalabalık spor etkinliği haline gelmişti.
İki kulüp bir zamanlar aynı çatı altındaydı ve tek bir kulübü temsil ediyordu. Ancak East Bengal, 1920'de Mohun Bagan'dan ayrıldı.
30. Newcastle United vs Sunderland
1600'lerde Newcastle ve Sunderland, İngiliz İç Savaşı'nda karşı taraflardaydı. Newcastle, I. Charles'ı desteklerken; Sunderland, Oliver Cromwell'i destekliyordu. O zamandan bu yana, bu ikilinin aynı fikirde olduğu çok az konu vardır.
Birbirlerine karşı olan istatistikleri oldukça dengeli; her iki kulüp de 12 mil uzaklıktaki ezeli rakibini unutulmaz derbi zaferleriyle yenmeyi başarmıştır. Tabii ki Sunderland, son dönemde Premier League’den düşmesiyle bu rekabetten biraz uzak kaldı.
29. Raja Casablanca vs Wydad Casablanca
Eğer Kazablankalıysanız ya Raja ya da Wydad’ı tutarsınız. Fas’ın en büyük şehri, 1950’lerin ortalarından beri bu şiddetli derbiye ev sahipliği yapıyor.
Monarşi bile bu rekabetten kaçmayı başaramamıştır. Fas Kralı V. Muhammed, 1961’deki ölümüne kadar bir Wydad taraftarıydı ve bu durum, solcu Raja taraftarlarının ayrımcılık iddialarına sebep olmuştu.
28. Genoa vs Sampdoria
Derby della Lanterna (Fener Derbisi) İtalya'nın en bilinen rekabeti olmayabilir ancak tartışmasız en ilginç olanıdır. Genoa, aynı adı taşıyan işçi sınıfı şehrinin en eski kulübüdür. 1946'da kurulan Sampdoria ise kenar mahallelerden gelen gösterişli yeni yetme takımdır.
Bu karşılaşma düzenli olarak dünyanın her yerinde görebileceğiniz en iyi taraftar gösterilerinden bazılarını ortaya çıkarır.
27. Persepolis vs Esteghlal
İran'ın en başarılı iki kulübü aynı stadyumu paylaşıyor ancak başka pek çok ortak noktaları yok. Persepolis hala Tahran'ın işçi sınıfının takımı olarak bilinirken Esteghlal ise taraftarlarını orta sınıftan çekiyor.
Bu iki kulüp karşı karşıya geldiğinde, ateşli bir atmosfer garanti edilir. Öyle ki santradan saatler önce Azadi Stadyumu genellikle tam doludur.
26. Colo-Colo vs Universidad de Chile
Colo-Colo'nun Universidad de Chile ile rekabetini yeniden canlandırdığı her karşılaşma özel bir olaydır. Şili futbolunun en büyük ve en başarılı iki kulübü, sadece Santiago'da övünüp kutlama hakkı için değil, aynı zamanda ulusal şampiyonluklar için de yarışırlar.
Bu iki takımın ilk karşılaşması 1935 yılında gerçekleşti. Bir diğer deyişle bu ezeli rekabetin bir asrı devirmesine de az bir zaman kaldı.
25. Kaizer Chiefs vs Orlando Pirates
Güney Afrika milli futbol takımı, ülkenin ekonomik gücü ve futbol tutkusu göz önüne alındığında uzun süredir kıtasal yarışmalarda beklenenin altında bir performans sergilemiştir.
Güney Afrika kulüp futbolunun en iyi hali, Kaizer Chiefs ile Orlando Pirates'ın Soweto derbisinde görülebilir. Bu eşleşme aynı zamanda Avrupa ve Güney Amerika dışındaki en büyük rekabetlerden biridir.
24. Independiente vs Racing Club
Independiente ve Racing Club'ın stadyumları, Buenos Aires şehri sınırları dışında, Avellaneda'da birbirlerine sadece 300 metre mesafededir. Arjantin'in “büyük beşlisinden” olan bu iki ekibin, birbirlerini yenmekten daha çok keyif aldığı bir şey yoktur.
Avellaneda Derbisi, 1907'de doğduğundan bu yana Independiente ve Racing Club, 200'den fazla kez karşı karşıya gelmiştir.
23. Southampton vs Portsmouth
Bu iki liman şehri arasındaki rekabet, Portsmouth'un Kraliyet Donanması ile ilişkilendirilmesi ve Southampton'un ticaret filosuyla bağlantılar kurmasıyla başladı. Güney sahil jargonunda bu rekabetteki Southampton, "Scummers" (iğrençler) ve Portsmouth ise "Skates" (patenciler) olarak adlandırılır.
Bu iki takım farklı liglerde yer aldıkları için her sezon birbirleriyle oynamasalar da karşılıklı düşmanlık bu rekabete kök salmış durumda.
22. Real Sociedad vs Athletic Bilbao
Diğer derbiler ve rekabetler arasında, bu rekabet dostça tarafta yer alır. Real Sociedad ve Athletic Bilbao taraftarlarının derbi maçlardan önce, sonra ve hatta bazen maçlar sırasında bir araya geldiğini sıkça görebilirsiniz.
Ancak Bask Ülkesi'ndeki bu üstünlük mücadelesinin zengin ve köklü tarihi, bu derbiyi de listeye dahil etmeye değer kılıyor zira iki takım ilk kez 1909'da karşılaştılar.
21. Corinthians vs Palmeiras
Brasília, Brezilya'nın siyasi merkezidir ve Rio de Janeiro da ülkenin birçok şehri arasında en tanınanıdır. Ancak São Paulo, Brezilya'nın ekonomik başkentidir ve Asya dışındaki en kalabalık şehirdir.
Paulista Derbisi, işçi sınıfı kökenlerine sahip olan Corinthians ile São Paulo'nun İtalyan topluluğu tarafından kurulan Palmeiras arasında oynanır.
20. Chivas vs Club America
Chivas (resmi adıyla Club Deportivo Guadalajara) ve America, en popüler Meksika takımlarıdır. Diğer takımları destekleyen taraftarlar bile genellikle bu iki takım arasında taraf tutarak ya Chivas'ı ya da America'yı desteklerler.
America, yabancı oyuncuları kabul eden bir kulüp olarak görülür. Öte yandan Chivas, sadece Meksikalı oyuncuları sahaya sürer ve daha çok işçi sınıfından taraftar çeker.
19. Real Betis vs Sevilla
Real Betis, Sevilla şehrinin işçi sınıfı kulübü olarak kabul edilirken Sevilla Futbol Kulübü ise tarihi boyunca toplumun daha varlıklı üyelerinden taraftar çekmiştir.
Ancak bugün, aileler genellikle yeşil-beyaz ve kırmızı-beyaz arasında bölünmüştür. Sevilla, futbol delisi bir yer olduğu için şehirde derbi günü her zaman özeldir.
18. Partizan vs Kızılyıldız
Partizan ve Kızılyıldız karşı karşıya geldiğinde fişekler ve alevler görmeye hazırlıklı olun! Üstelik bu sadece işin tribünlerdeki kısmı. Uzun bir süre boyunca bu derbi, İçişleri Bakanlığı (Kızıl Yıldız) ve Yugoslav Ordusu (Partizan) arasındaki siyasi mücadele için bir araç olarak kullanıldı.
Partizan – Kızılyıldız derbisi, dünyanın en politik rekabetlerinden biri olmaya devam ediyor. Derbi gününde kazanan taraf için üç puanın çok daha ötesinde bir anlam taşıyor.
17. Nacional vs Peñarol
Nacional ve Peñarol, 1900'de ilk kez karşı karşıya geldi ve bu da onu Britanya dışındaki en eski derbilerden biri yaptı.
Derbinin ilk yıllarında Peñarol takımı genellikle İngiltere'den gelen göçmenlerden oluşuyordu. Bu durum, sadece Uruguaylılara özgü bir kulüp olan Nacional'ın kurulmasına yol açtı. Bu iki kulüp, aynı zamanda ülkenin açık ara en başarılı iki takımıdır.
16. Flamengo vs Fluminense
1963 yılında 194.603 taraftar, şaşırtıcı bir biçimde Rio de Janeiro'daki Maracana Stadyumu'na sığmayı başardı ve Flamengo ile Fluminense arasındaki mücadeleyi izledi. Bu sayı hala ulusal karşılaşmalar için bir dünya rekoru olmaya devam ediyor.
Flamengo, kulüp yönetimiyle bir anlaşmazlık sonucu yollarını ayrılan 10 Fluminense oyuncusu tarafından 1911’de kurulmuştu. Gerisi ise başlı başına bir tarih oldu.
15. Benfica vs Sporting CP
Porto, bu iki Lizbon merkezli takım için saha içinde değerli bir rakiptir ancak tribünlerde Benfica ve Sporting CP taraftarları arasındaki husumeti aşmak imkansızdır.
Aslında ilk günden işlerin bu raddeye geleceği belliydi: 1907'deki ilk derbiye doğru yaklaşırken sekiz Benfica oyuncusu kulüpten ayrılarak Sporting'e imza atmıştı.
14. Olympiakos vs Panathinaikos
Yunanistan'da bu maç, “Ebedi Düşmanlar Derbisi” olarak bilinir. Bunun üzerine ne söylenebilir ki?
Orta Atina'yı temsil eden Panathinaikos, 1908'de elitlerin takımı olarak kuruldu. Kökleri yakındaki liman şehri Piraeus'ta olan Olympiakos ise uzun süredir Yunan başkentinde halkın kulübü olduğunu iddia ediyor.
13. Arsenal vs Tottenham Hotspur
Bazı derbilerdeki duygusal yoğunluk, genellikle saha içindeki futbola gölge düşürür ve oyunun kalitesini azaltarak temkinli ve gergin bir futbola yol açar. Bunun tam aksine, Kuzey Londra derbisi genellikle gollü ve keyifli maçlara sahne olmuştur.
Arsenal'in Thames Nehri'nin güneyinden Highbury'e taşınması, İngiliz futbolunun önde gelen rekabetlerinden birinin doğmasına neden olmuştu.
12. Ajax vs Feyenoord
Amsterdam ve Rotterdam, Hollanda'da yer alan şehirlerdir ama ikisi arasındaki benzerlikler burada sona erer. Ajax tarzı ve sanatı simgelerken, Feyenoord genellikle sonuçları her şeyin üstünde tutar.
Ajax daha başarılı olsa da Feyenoord her zaman rakiplerine zor anlar yaşatmaktan zevk alır. De Klassieker, Avrupa'nın en önemli rekabetlerinden biridir.
11. Gremio vs Internacional
Rio Grande do Sul eyaletinde bulunan Porto Alegre şehri, Brezilya'nın en büyük iki kulübü olan Gremio ve Internacional'a ev sahipliği yapar. Bu iki takım her şeyden önce bölgesel üstünlüğü kazanmayı hedefler.
Gremio, 1903 yılında Alman göçmenler tarafından kuruldu. Inter ise altı yıl sonra İtalyan göçmenlerin torunları tarafından kuruldu.
10. AC Milan vs Inter
Inter taraftarları genellikle AC Milan'dan daha çok Juventus'u yenmeyi tercih ettiklerini söylerler ancak San Siro'da aynı statta oynayan bu iki takım dalaşmaya başlayınca nefesler tutulur.
Milan – Inter derbisi şüphesiz ki kulüp futbolunun en büyük maçlarından biridir. Tribündeki koreografiler her zaman görülmeye değer güzelliktedir ve tribünlerdeki atmosfer her zaman son derece heyecan vericidir.
9. Marsilya vs Paris Saint-Germain
Marsilya ve Paris, çok farklı şehirlerdir. Marsilya, işçi sınıfı bir liman şehri iken; Paris, zenginliğe ve politik güce sahip bir burjuva merkezidir.
PSG'nin 1970 yılında kurulması nedeniyle oldukça yeni bir rekabet olan Le Classique, 1980'lerin ortalarından itibaren şiddetini artırdı. Parisliler günümüzde daha başarılı olsalar da Marsilya rakiplerine Fransa'nın ilk Avrupa şampiyonunun Marsilya olduğunu sık sık hatırlatır.
8. Al Ahly vs Zamalek
Dünyanın en kaotik şehirlerinden biri olan Kahire’de, Al Ahly ile Zamalek karşı karşıya geldiğinde adeta hayat durur.
Bu derbi, geleneksel olarak politika tarafından ayrılan iki kulübü bir araya getiriyor. Al Ahly'nin cumhuriyeti destekleyen milliyetçileri, pro-monarşist Zamalek'e karşı. Derbi gününde Kahire Uluslararası Stadyumu'nda çok ateşli bir atmosfer olur.
7. Roma vs Lazio
Roma ve Lazio, Serie A şampiyonluklarında sınırlı başarıya sahiptirler. Başkenti temsil eden bu iki kulüp, uzun süre Torino ve Milano takımlarının hakimiyetini izlemek zorunda kaldılar.
Bu durum, aralarındaki düşmanlığı daha da arttırdı. Derbi gününde, Roma taraftarları Curva Sud'da toplanırken Lazio taraftarları Curva Nord'u ele geçirir. Sonuç ise her zaman muazzam bir görsel şölen olur.
6. Manchester United vs Liverpool
Manchester United, 2011 yılında 19. lig şampiyonluğunu kazandığında İngiliz futbol tarihindeki en başarılı takım oldu ve aynı zamanda Alex Ferguson'ın Liverpool'u "tahtlarından indirme" sözünü yerine getirmiş oldu.
Manchester ve Liverpool şehirleri ekonomik, kültürel ve müzikal açıdan uzun süreli rakiplerdir. Ancak şehirler arasındaki çatışma futbol sahasında en yoğun şekilde yaşanır.
5. Borussia Dortmund vs Schalke
Bayern Münih, Almanya'nın en büyük kulübü olabilir ancak Borussia Dortmund, en büyük antipatisini Kuzey Ren-Vestfalya’daki komşuları olan Schalke'ye duyar.
Her iki kulüp de endüstriyel köklerinden gurur duyarlar ve birbirlerini itiraf etmek istemeseler de daha fazla ortak yanları vardır. Ancak bu rekabetin yoğunluğu, Almanya'nın sunabileceği diğer şeylerden ayrılır ve bu derbiyi özel bir yere koyar.
4. Fenerbahçe vs Galatasaray
Dünyanın en büyük futbol şehirlerinden biri olan İstanbul, Türk futbolunun en üst üç liginde mücadele eden 10’dan fazla takıma ev sahipliği yapıyor.
Bu takımların en büyük boy ölçüşmesi de şehrin Anadolu yakasından gelen Fenerbahçe’yle Avrupa yakasından gelen Galatasaray’ı karşı karşıya getiriyor. “Kıtalararası Derbi”, kalbi sağlam ve dayanıklı olan futbolseverlerin kaçırmaması gereken bir müsabaka.
3. Real Madrid vs Barcelona
El Clasico, sadece İspanya'da değil, neredeyse dünyanın her ülkesinde sanki izlemek zorunluymuşçasına takip edilen bir etkinliktir. Real Madrid ve Barcelona arasındaki karşılaşmalar düzenli olarak 700 milyondan fazla kişi tarafından izlenir.
İspanya'nın başkenti ile Katalan milliyetçiliğinin en önemli sembolü arasında gerçekleşen bu maç, zıt kimlikler arasındaki bir çatışmayı temsil eder. Süperstar oyuncular ve teknik direktörler, heyecanı daha da artırır.
2. Celtic vs Rangers
1888 yılına dayanan Old Firm, futbolun daha ötesinde bir anlama sahiptir. Bir derbi klasiği olan rakip taraftarlara karşı böbürlenme ve hava atma hakkına ek olarak; din (Katolikler vs Protestanlar), ulusal kimlik (İrlandalı İskoçlar vs Britanyalılar) ve Kuzey İrlanda politikası (Cumhuriyetçiler vs Loyalistler) Celtic – Rangers karşılaşmasını özel kılan ve taraflar arasındaki gerginliği arttıran diğer etmenlerdir.
İskoçya'nın en başarılı kulüpleri olan Celtic ve Rangers, her sezon birbirleriyle şampiyonluk için kıyasıya yarışırlar.
1. River Plate vs Boca Juniors
Tutku, renk, atmosfer ve derin köklü düşmanlık açısından, Arjantin'in Superclásico’su eşsiz bir konumdadır.
Boca Juniors, çalışan sınıfın ve liman bölgesinin başlangıçlarını benimserken River Plate geleneksel olarak orta sınıfın banliyölerini temsil etmiştir. Günümüzde bu durum daha karmaşık hale gelmiş olabilir. Ancak Boca ve River'ın Buenos Aires'te ve ötesindeki üstünlük mücadelesi, bu rekabeti eşsiz kılan bir çekişmeye dönüştürüyor.