top of page

El Clasico’nun Klasikleri



Yazı: Alper Erdem

İspanya’nın en büyük iki kulübü, Real Madrid ve Barcelona arasında oynanan maçlar tarih boyunca dünya futbolunun en büyük rekabetlerinden birine sahne oldu.

Öyle ki El Clasico adı verilen bu ezeli rekabet sadece İspanya’da değil bütün dünyada milyonlarca futbolseverin sezon boyu en çok merak ettiği spor olaylarından biri haline geldi.

16 Ekim 2022 Pazar günü resmi maçlarda 250’nci kez birbirine rakip olan iki takım arasında, futbol tarihinin efsaneleri arasına giren çok sayıda maç oynandı.


Alfredo Di Stefano’nun İmzası


Bugünlerde Real Madrid tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri olarak kabul edilen Alfredo Di Stefano, şartlar farklı gelişseydi belki de bir Barcelona efsanesi olarak anılacaktı.

Fakat Arjantinli yıldız oyuncu Real Madrid’e imza attığı günden beri kulüp tarihine adını yazdırmaya başladı. Uzun yıllar Los Blancos tarihinin en golcü oyuncusu olan Alfredo Di Stefano, bu unvanını önce Raul Gonzalez’e sonrasında ise Karim Benzema ve Cristiano Ronaldo’ya bıraktı.

Arjantinli efsanenin Real Madrid tarihindeki en unutulmaz imzalarından biri ise klasikler arasına giren bir El Clasico oldu. 1954/55 sezonunda Real Madrid’in Barcelona’yı 5-0 yendiği maçta, 4 golün altında onun adı yazıyordu.


Skor Tabelası Yıldızları Yazdı


2005 yılında oynanan El Clasico’nun neden klasikler arasına girdiğini anlamak için sadece skor tabelasında yazan isimlere bakmak yeterli olabilirdi.

Tarih boyunca en iyi oyuncuları kadrolarında bulundurmalarıyla ünlü bu iki kulüp, 2005 yılında oynanan ve Real Madrid’in 4-2’lik üstünlüğüyle sona eren bu maçta adeta yıldızlarını sergiledi.

6 golün atıldığı heyecan verici maçta, daha heyecan verici olanı ise bu gollerin altında Ronaldo Nazario, Zinedine Zidane, Raul Gonzalez, Michael Owen, Samuel Eto’o ve Ronaldinho gibi futbol tarihinin en ışıltılı yıldızlarından bazılarının adlarının yazmasıydı.


“Sarı Fare” Resital Sundu

Barcelona’nın son 20 yıla damga vuran futbol mirasını ortaya çıkaran isimlerin başında sayılan Johan Cruyff, 1973/74 sezonundaki El Clasico’da daha önce defalarca kanıtladığı yeteneklerini bu kez takımının ezeli rakibi karşısında sergiledi.

Tıpkı Alfredo Di Stefano’da olduğu gibi iki kulüp de onu Ajax’tayken transfer etmek istemişti. Ancak Arjantinli’nin zıttı bir şekilde Hollandalı Barcelona’yı seçti.

1973/74’te ilk sezonunu oynayan Johan Cruyff, Barcelona’nın 5-0’lık El Clasico galibiyetine yaptığı 3 asist ile damga vurdu.


Rakibin Saygısını Kazanmak


Real Madrid ve Barcelona arasındaki tüm çekişmeye rağmen tarih boyunca rekabetin her iki tarafında yer alan taraftarlar da bazı dönemlerde rakiplerinin yıldızlarına büyük saygı duyduklarını göstermişlerdir.

Ancak bu saygı gösterilerinden pek azı Ronaldinho’nun 19 Kasım 2005’te Bernabeu tribünlerinden aldığı övgü kadar ikonik olmuştur. Brezilyalı yıldız son kanatta topla buluştuğunda onu endişeyle izleyen taraftarların elleri, Ronaldinho tüm Real Madrid savunmasını geçip kaleci Casillas’ın yanından topu ağlarla buluştururken büyük bir saygıyla birbirine vurmuştu.

Bernabeu’da böyle bir olay, o güne kadar sadece Diego Armando Maradona için yaşanmıştı.


Bir Yıldızın Doğuşuna Şahit Olmak


Ronaldinho’nun Barcelona ve dünya futbolunu domine ettiği yıllarda, 16 Ekim 2004’te Barcelona’nın rakibi yerel rekabette yarıştığı Espanyol idi.

17 yaşındaki Arjantinli oyuncu, Portekizli Deco’nun yerine girerken futbol dünyasının son 20 yılını bir başka Portekizli ile birlikte domine edecekti.

Messi’nin saha içinde yaptıkları izleyenleri kendisine hayran bıraksa da onun en üst seviyenin bile üstüne çıkabileceğinin anlaşıldığı maç bir El Clasico oldu. 2006/07 sezonunda 19 yaşında olan Arjantinli, Real Madrid ağlarına 3 gol gönderdiğinde Los Blancos taraftarları yeni baş belaları ile nihayet tanışmışlardı.


Guardiola Kralın Evinde Krallığını İlan Etti


Pep Guardiola’nın Barcelona teknik direktörü olarak atanması, bugünden bakıldığında oyunu kökten değiştirdi.

Guardiola öncesinde Real Madrid’in üstünlüğüyle devam eden La Liga, onun gelişiyle tüm dengelerin tekrar kurulduğu bir lig oldu. Barcelona ile “tiki-taka” oyununu mükemmel hale getiren ve Lionel Messi önderliğinde “uzay takımı” yakıştırmaları yapılan Katalanlar, 3 kupa kazandıkları 2008/09 sezonunda Santiago Bernabeu’da rakibini 2-6 yenip birkaç sezon sürecek Pep Guardiola krallığını ilan etmişlerdi.



0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page