Yazı: Alper Erdem
2021/2022 yaz transfer döneminin kapanmasına günler kala, gündeme çok çarpıcı bir iddia atıldı. Buna göre Juventus’tan ayrılma kararı alan 5 Ballon d’Or sahibi Cristiano Ronaldo, Manchester’a doğru yola çıkmıştı.
Portekizli süper yıldızın istikametinin Manchester’ın mavi yakası olmasıysa çok daha büyük ses getirmişti. Kariyerine Sporting CP’de başladıktan sonra Manchester United’da efsanevi menajer Sir Alex Ferguson ile bir dünya yıldızına dönüşen Cristiano Ronaldo, eski kulübünün en büyük rakibine transfer olmak üzereydi.
Mesajınız Var
Real Madrid tarihinin en golcü oyuncusu apoletini omuzlarında taşıyan Cristiano Ronaldo’nun Barcelona tarihinin en başarılı teknik direktörü olarak gösterilen Pep Guardiola ile Manchester City’de neler yapabileceği tartışılırken, Sir Alex Ferguson eski oyuncusuna bir mesaj gönderdi.
Cristiano Ronaldo’nun Manchester United’dan ayrıldıktan sonra bile sürekli olarak “patron” diye bahsettiği Sir Alex Ferguson’a olan saygısı kimse için sır değildi.
Patronun eski oyuncusuna mesajı netti: “Manchester City’e gidemezsin.”
Hali hazırda kulübün yönetim kademesindeki en etkin kişilerden olan Sir Alex Ferguson’un yaktığı kıvılcım, Manchester United’ın eski ve yeni bazı oyuncularının katılımıyla bir ateş topu halini aldı.
Darren Fletcher, Rio Ferdinand ve Bruno Fernandes başta olmak üzere Cristiano Ronaldo için bir ikna çalışması başlatıldı.
Sonuç olarak Manchester United, 27 Ağustos 2021’de Cristiano Ronaldo transferini “Eve Hoş Geldin” diyerek duyurdu.
O günlerde Cristiano Ronaldo’nun Manchester United’a transferini “Ajan Bruno! Eve hoş geldin Cristiano!” diyerek paylaşan Bruno Fernandes’in, bugün basına yansıyan görüntülerde Portekizli takım arkadaşına, Dünya Kupası hazırlıkları için buluştukları soyunma odasında oldukça soğuk davrandığı görüldü.
Öte yandan aradan geçen zamanda değişen yalnızca Bruno Fernandes’in tavrı değildi.
Gerçekler ve Hikayeler
Cristiano Ronaldo’nun Manchester United’a geri dönüşünün, futbol tarihinin en büyük hikayelerinden biri olacağı düşünülüyordu.
Geçmiş başarılarını arayan bir kulüp ve ezeli rakibi tarafından istenen ama buna karşın eve dönmeyi tercih eden bir süper yıldız. Hali hazırda dikkat çekici olan bu senaryo, başrollerinde Manchester United ve Cristiano Ronaldo olunca çok daha heyecan verici hale geliyordu.
Buna karşın bu birliktelik, tam da gerçeklerin hikayelerle ayrıldığı noktada yer aldı. Cristiano Ronaldo’nun Old Trafford’da dönüşündeki ilk maçında attığı 2 golün yarattığı heyecan, Manchester United’ın sezon ortasında Ole Gunnar Solsjkaer ile yollarını ayırması, Ralf Rangnick’in göreve getirilmesi ve kulübün UEFA Şampiyonlar Ligi biletini alamamasıyla söndü.
Cristiano Ronaldo’nun kişisel müzesinde, 5 adet UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunuyordu. Bu görkemli koleksiyonu, birçok büyük rekor destekliyordu. Hal böyle olunca, son 20 yıldır dünya futbolunun zirvesini Lionel Messi ile paylaşan Portekizli süper yıldız için UEFA Şampiyonlar Ligi’nden ayrı kalmak düşünülemezdi.
Düşünülemez olan bir diğer şey ise, Cristiano Ronaldo’nun kamuoyu karşısında Manchester United tarafından ihanete uğradığı söyleyecek noktaya gelmesiydi.
“Her Şeyin Onun İstediği Gibi Değişmesi Gerekiyor”
Manchester United, Ralf Rangnick ile başlayan projeden yarım sezon sonunda vazgeçerek kulübe yeni bir teknik direktör atadı.
1986’dan 2013’e kadar yalnızca tek bir menajerle çalışan ve o dönemde dünya futbolunun zirvesinde yer alan Manchester United, Sir Alex Ferguson’dan sonraki 10. yılda 6. teknik direktörünü açıkladı.
Hollandalı Erik ten Hag’ın göreve gelmesinin ardından gözler, bir önceki sezonda takımı adına 24 gol atan Cristiano Ronaldo’ya çevrildi.
Cristiano Ronaldo o günlerde Erik ten Hag için, “Ajax’ta harika bir iş çıkardığını ve deneyimli bir isim olduğunu biliyorum. Ona zaman vermemiz gerekiyor. Her şeyin onun istediği gibi değişmesi gerekiyor. Sadece oyuncular değil, taraftarlar da mutlu ve heyecanlıyız. Ona en iyisini dileyelim ve gelecek yıl kupalar kazanacağımıza inanalım." demişti.
İlerleyen günler, Cristiano Ronaldo’yu haklı çıkardı. Gerçekten de Erik ten Hag’ın değiştirmek istediği şeyler vardı. Ancak Portekizli süper yıldızın o günlerde ön göremediği şey, kendisinin bu değişecekler listesinin en başında yer aldığıydı.
“İhanete Uğradım”
Cristiano Ronaldo, belki de kariyerinin en kötü dönemini 2022/23 sezonunun ilk 15 haftasında geçirdi. Manchester United ile arasındaki bağ kopma noktasına geldi. Erik ten Hag tarafından kadro planlarında yer almadı ve kulübeye mahkum edildi. Son olarak Tottenham karşısında da ilk 11’de yer almadı ve iddialara göre maç devam ederken oyuna girmeyi reddetti.
Tüm bunlar yaşanırken İngiliz basınında, başta eski Manchester United oyuncuları olmak üzere, Cristiano Ronaldo’yu eleştiren açıklamalar art arda geliyordu. Tottenham maçındaki tavrı yüzünden kadro dışı bırakılan Portekizli süper yıldız, Portekiz ile Katar 2022 FIFA Dünya Kupası’na gitmeden önce suskunluğunu bozdu ve spor gündemini esir aldı.
Talk TV’de Piers Morgan’a 90 dakikalık bir röportaj veren Cristiano Ronaldo, yaşanan sürece ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
“Manchester United tarafından ihanete uğradım. Erik ten Hag’a saygım yok çünkü o bana saygı duymadı. Bana saygı duymayan birine ben de saygı göstermem. Üzerime çok fazla geliyorlar ve beni kulüpten ayrılmam için sürekli olarak zorluyorlar. Tüm kötü giden şeylerin sorumlusu olarak gösteriliyorum. Üstelik bunu sadece teknik direktör değil, kulüpteki 2-3 kişi daha yapıyor. Bana ihanet ediyorlar. Bunları söylememem gerektiğini biliyorum ama umurumda değil, insanlar her zaman doğruları öğrenmeli. Geçen sezondan beri burada istenmediğimi hissediyorum.”
“Manchester United Zirvede Değil”
Cristiano Ronaldo’nun ilk döneminde İngiltere Premier League ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nin en güçlü şampiyonluk adaylarından biri olan ve Portekizli süper yıldıza kariyerindeki ilk Avrupa şampiyonluğunu getiren Manchester United, Sir Alex Ferguson’dan sonra en iyi lig derecesini Jose Mourinho ile ikinci olarak aldı.
Kulübün yaşadığı bu sürece dair görüşlerini paylaşan Cristiano Ronaldo, “Ben Manchester United için en iyisini diliyorum. Bu yüzden buraya geldim. Ancak kulüpte, Manchester City, Liverpool hatta bugünkü Arsenal seviyesine ulaşmamızı engelleyen bazı şeyler var. Bu kulüp zirvede olmalı ancak maalesef değil. Picasso’nun sözünde olduğu gibi, bir şeyi yeniden yaratmak için önce onu yok etmeniz gerekiyor. Buna benimle başlayabilirler. Bu kulübü ve taraftarları seviyorum. Onlar hep benim yanımda oldu. Ancak burada çok, çok fazla şeyin değişmesi gerekiyor. Bunu herkes biliyor ancak bazıları görmek istemedikleri için kör taklidi yapıyor.” dedi.
Portekizli 7 numara, sezon başında kampa yeni doğan kızının rahatsızlığı sebebiyle katılmadığını ancak kulübün buna inanmadığını belirterek bu durumu “utanç verici” olarak nitelendirdi.
Ronaldo ayrıca Manchester United’a geri döndüğünde her şeyi 2009’da kulüpten ayrıldığı günkü seviyesinde bulduğunu belirterek, Sir Alex Ferguson’dan sonra kulüpte hiçbir şekilde gelişim olmadığını iddia etti. Özellikle kulübün bazı tercihlerini eleştiren süper yıldız, Ralf Rangnick’in teknik direktör olmasını örnek gösterdi:
“Göreve Rangnick’i getirdiler. Onun adını bile duymamıştım. Bir teknik direktör bile değildi. Durum böyleyken onu nasıl Manchester United’ın başına geçirebilirsiniz?”
“Glazerlar Umursamıyor”
Manchester United’ın ABD’li sahipleri Glazer ailesi hakkında da sert ifadeler kullanan Cristiano Ronaldo, ailenin kulübün içinde bulunduğu durumu umursamadığını söyledi:
“Manchester United, marketing yapan bir kulüp. Bunu biliyorsunuz. Glazer ailesi kazançlarını pazarlamadan ve spordan sağlıyorlar ancak kulübün içinde bulunduğu durumu umursamıyorlar.”
Röportajın yayımlanan ilk iki bölümünde kendisini sıklıkla eleştiren Wayne Rooney ve Gary Neville hakkında da konuşan Ronaldo, bu iki ismin de kendisinin arkadaşı olmadığını ifade etti:
“Onlar benim arkadaşım değil, sadece meslektaşım. Evet birlikte oynadık ama asla beraber yemek yemeyeceğiz. Öne çıkmak için adımı kullanıyorlar. Ben dünyanın en çok takip edilen kişisiyim, onlar da aptal değiller. Bu tesadüf değil.”
Karar Önümüzdeki Günlerde Verilecek
Kamuoyuna yansıyan tüm bu açıklamalar sonrasında toplanan Manchester United Yönetim Kurulu, kulübün resmi sitesinden yaptığı açıklamayla Ronaldo hakkındaki kararı ilerleyen günlerde vereceklerini belirtti.
Bugün ESPN’e yansıyan habere göre ise Erik ten Hag’ın yönetim kuruluna, Cristiano Ronaldo’yu kadroda görmek istemediğini bildirdiği öne sürüldü.
Önümüzdeki günlerde Portekiz Milli Futbol Takımı ile Katar 2022 FIFA Dünya Kupası’nda oynamaya hazırlanan Ronaldo’nun, turnuvada göstereceği performans ve ocak ayı sonrasında kariyerine hangi kulüpte devam edeceği daha şimdiden spor kamuoyunda tartışılırken; ocak ayında yaz dönemindekine benzer bir sürecin yaşanıp yaşanmayacağı da merak konusu…
Comments