top of page

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Ebedi Dostluğu



Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki ilişki, her ne kadar son yıllarda “ezeli rekabet” temasıyla daha çok anılıyor olsa da aslında iki kulübün tarihi “ebedi dostluk” örnekleriyle dolu.

Özellikle Cumhuriyet öncesi dönemde birçok örneğine rastlanılan bu dostluk, 1908’de imzalanan 17 maddelik bir “dayanışma anlaşması”, karma takımlarla çıkılan onlarca maç ve iki kulüp arasındaki ilişkiyle büyümüştü.

Türk sporunun iki çınarı Fenerbahçe ve Galatasaray, tarih boyunca çoğu kez birbirlerinin hem en büyük rakibi hem de en büyük dostu olmuşlardı.


Yabancılara Karşı Birlikte


1900'lerin başlarında 2 yıl arayla kurulan Fenerbahçe ve Galatasaray, İstanbul'daki faaliyetlerini geliştirmek ve ülkedeki gençlerin, tıpkı Osmanlı'daki yabancılar gibi bir kulüp altında birleşerek futbol oynamasının önünü açmak istiyorlardı.


Buna karşın Osmanlı Devleti’nin o dönemki mevcut durumu ve II.Meşrutiyet döneminin şartları içinde hem Galatasaray hem de Fenerbahçe, asıl rakiplerini yabancılar olarak görüyorlardı. Hal böyle olunca o dönem ezeli rekabetin yerini dayanışma anlayışı almıştı.


Bu dayanışma, 1908 yılında Galatasaray'ın kurucusu Ali Sami Yen ve Fenerbahçe'nin önemli isimlerinden Galip Kulaksızoğlu'nun imzaladığı bir anlaşmayla zirveye ulaştı.


17 maddelik anlaşmaya göre iki takım yabancılara karşı birbirlerini koruyup kollamayı taahhüt ediyorlardı. İki kulübün de yabancı futbol takımlarının şartlarının görece gerisinde kalmış olmaları, bir başka açıdan bu dayanışmayı zorunlu kılıyordu.


Bu anlaşmayla birlikte aynı zamanda kırmızı beyaz renklerle bir milli takım kurulmasına da karar verilmişti.


Karma Takımlar


Fenerbahçe ve Galatasaray arasında o dönem zirveye ulaşan dayanışma, gelecek yıllar içinde daha farklı ortaklık kurulmasına da yol açtı.


Örneğin ekonomik durumu daha iyi olan Galatasaray’ın 1911’de çıktığı Avusturya-Macaristan turnesinde Fenerbahçeli 2 futbolcu da sarı kırmızılıların kadrosunda yer alıyordu.


1921’de İsviçre, Almanya, Çekoslovakya ve Macaristan’a giden Galatasaray, bu kez ezeli rakibinden Ahmet İsmet Uluğ, Galip Kulaksızoğlu ve Zeki Rıza Sporel’i de yanında götürüyordu.


Yurtdışı turnelerinin yanı sıra yabancı takımların Türkiye’ye geldikleri maçlarda da Fenerbahçe ve Galatasaray, rakiplerinin karşısına karma takımlarla çıkıyorlardı.


1924’te Ferençvaroş ile oynanan maçta Macar ekibinin karşısında Fenerbahçe-Galatasaray karması vardı. Bu iki takımın karma şeklinde çıktıkları maçlar bir milli maç atmosferinde oynanıyordu.


1926’da ise bu kez iki takım futbolcularından oluşan karma, Mısır seyahati yaparak orada 6 maç oynadı


Fenerbahçe ve Galatasaray’ın karma şeklinde yabancı takımlar karşısına çıkmaları 1950’lerin ortasına kadar zaman zaman devam etti. Bununla birlikte kulüplerin büyümesi ve rekabetin kızışmasıyla birlikte bu uygulama da tarihe karıştı.

0 yorum

Comments


bottom of page