Yazı: Alper Erdem
Futbol, yeşil sahada 22 kişinin oynadığı bir oyunun olması ötesinde hikayeleri, unutulmaz anları ve efsaneleri ile bir oyundan çok daha fazlasıdır.
Bu oyunun bütün dünyada yıllardır böylesine ilgiyle takip edilmesinin temel sebeplerinden biri de bu özel anlardır.
Bazen sadece tribündeki şanslı azınlığın şahit olabildiği bu özel anlar bazen de yetenekli fotoğrafçılar tarafından yakalandı. İşte bu fotoğraflar ortaya, futbol sahalarında çekilmiş birçok epik kareyi çıkardı.
Maradona vs. Belçika
1982 FIFA Dünya Kupası’nda Grup 3 karşılaşmasında Arjantin ve Belçika, Camp Nou’da karşı karşıya geldiler.
Maçın son düdüğü çaldığında Belçika’nın 1-0 kazanması, Avrupa temsilcisine gruptan çıkma yolunda büyük bir avantaj getirdi.
Buna karşın maçın en ünlü karesi, Diego Armando Maradona’nın 6 Belçikalı futbolcuyu karşısına aldığı an olarak kayıtlara geçti.
Her ne kadar yıllar sonra ortaya çıkan görüntülerde fotoğrafın açısı dolayısıyla bir tür illüzyon yarattığı görülse de bu, fotoğrafın futbol tarihinin en ikonik karelerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmedi.
Tanrı’nın Eli Futbol Sahasında
Birçoklarına göre dünya futbolunun gelmiş geçmiş en büyük yıldızı olarak kabul edilen Diego Armando Maradona’nın, Meksika’da düzenlenen 1986 FIFA Dünya Kupası’nda İngiliz kaleci Peter Shilton’a attığı gol belki de futbol tarihinin en ikonik anına sahne oldu.
Kariyerinde birçok gol atan Arjantinli süper yıldızın bu golünü diğerlerinden ayıran, topu ağlara eliyle göndermesi ve maç sonrasında yaptığı “Tanrı’nın Eli” açıklamasıydı.
Penaltı Atmak Cesaret İster
1994 FIFA Dünya Kupası final maçında İtalya ile Brezilya karşı karşıya geldi. İtalya’nın en büyük yıldızı Roberto Baggio, turnuvada Azzurri’yi finale taşıyan isim olarak gösteriliyordu.
Kupanın kazananı ise seri penaltı atışları belirledi. ABD’de düzenlenen 1994 FIFA Dünya Kupası’nın şampiyonu Brezilya olurken, turnuva kupa şampiyonundan çok Roberto Baggio ile hatırlandı.
Seri penaltılarda Brezilya kalecisi Taffarel’i geçemeyen Baggio, kariyer boyunca bu penaltının yükünü omuzlarında hissetti.
Derbi Ateşinin Başında
İtalya’nın en ateşli rekabetlerinden olan Milano Derbisi, 2005 yılında UEFA Şampiyonlar Ligi’ne taşındı.
Inter ve Milan, 12 Nisan 2005’te UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında karşı karşıya geldiler. Maçın bitimine yaklaşık 20 dakika kala 2-0 geride olan Inter’de Estaban Cambiasso bir gol attı ancak golden önce faul olduğu gerekçesiyle hakem bu golü saymadı.
Zaten ateşli olan Inter taraftarları bu karar sonrasında yoğun protestolarda bulundu. Ortaya ise derbi tarihinin en ikonik fotoğrafı çıktı. Materazzi ile Rui Costa olanları yan yana izledi.
Mucizevi Şampiyonluk
UEFA Şampiyonlar Ligi tarihinin en unutulmaz finallerinden biri 2005 yılında İstanbul’da oynandı. AC Milan’ın 3-0 bitirdiği ilk yarının ardından herkes 2005 yılındaki UEFA Şampiyonlar Ligi kupasına İtalyan ekibinin isminin yazılacağını düşünüyordu.
Buna karşın Liverpool, ikinci yarıda 3-0’dan geri dönmeyi başardı ve karşılaşma uzatmalara gitti. Penaltı atışları sonucunda şampiyon olan Liverpool için bu maç kayıtlara “İstanbul Mucizesi” olarak geçti.
Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda oynanan final halen kupa tarihinin en ikonik finalleri arasında gösteriliyor.
Son Bakış
Fransa’nın ve futbol tarihinin en özel forvetlerinden biri olan Zinedine Zidane, FIFA 2006 Dünya Kupası sonrasında futbol kariyerini noktalayacağını açıklamıştı.
Fransız süper yıldız, FIFA 2006 Dünya Kupası’nda sanki emekli olmayacakmışçasına bir performans sergilemişti. Onun liderliğindeki Fransa, finalde İtalya ile karşılaşmıştı.
Normal süresi 1-1 biten maçın ardından uzatmalarda futbol tarihinin en ikonik anlarından biri yaşandı. Zinedine Zidane, Marco Materazzi’nin göğsüne kafa attı ve kırmızı kart ile oyundan atıldı.
Kameralar, dünya futbolunun en büyük yıldızlarından birinin sahneyi terk ettiği anı ve Altın Kupa’ya o son bakışını ölümsüzleştirdi.
Uçan Hollandalı Robin
2014 FIFA Dünya Kupası’nda, içlerinde Brezilya’nın turnuvanın şampiyonu olacak Almanya’ya 7-1 yenildiği maç da olmak üzere birçok ikonik an yaşandı.
Bu anlardan birinde Hollanda, son dünya şampiyonu İspanya ile karşılaşıyordu. 5-1 biten maçın skoru kadar Robin van Persie’nin 44’üncü dakikada İspanya ağlarına uçarak attığı gol de konuşuldu.
Bu golden sonra Robin van Persie, “Uçan Hollandalı” lakabını aldı.
Ben Messi. İşte Karşınızdayım
Tüm dünyada futbol rekabetleri denildiğinde akla ilk gelenlerden biri hiç şüphe yok ki El Clasico’dur. Real Madrid ve Barcelona arasındaki ezeli rekabet, sporseverlerin bir derbiden beklediği hemen hemen her şeyi karşılar.
Derbi tarihi uzun yıllara dayansa da son 20 yılda bu maçlara Messi ve Cristiano Ronaldo’nun kişisel rekabetleri de damga vurmuştu. Belki de bu sebeple, 2016/17 sezonunda Lionel Messi’nin Santiago Bernabeu’da son dakikalarda gol atıp takımına 3 puanı getirdiği bir El Clasico sonrasında yaptığı sevinç bu kadar ikonik bir ana sahne olmuştu.
Messi golünü attıktan sonra formasını çıkarıp onu Real Madrid tribünlerine göstermişti.
Rakip Tarafından Alkışlanmak
UEFA Şampiyonlar Ligi 2017/18 Sezonu, Juventus ile Real Madrid’i çeyrek finalde karşı karşıya getirmişti.
Juventus’un sahasında oynanan mücadelenin 64’üncü dakikası ise futbol sahalarında ender görülen bir gole sahne olmuştu.
Real Madrid’in sağ beki Carvajal, sağ kanatta topu ceza sahası içine doğru havalandırdı. Cristiano Ronaldo ise neden dünyanın en iyilerinden biri olduğunu kanıtlarcasına akrobatik bir vuruşla Juventus savunmasının arasından yükseldi. Onun röveşatadan attığı gol, dakikalarca Juventus tribünleri tarafından alkışlandı.
Işıklar Kapandı
Barcelona tarihinin en özel oyuncularından biri olan Andres Iniesta, 2018 yılında Katalan kulübünden ayrılmaya karar verdi.
Yaklaşık 22 yılını verdiği kulüpten ayrılırken duygusal olarak çok zor günler yaşayan Iniesta, Barcelona ile Camp Nou’da oynadığı son maçın ardından stadyumdan çıkmadı.
Herkesin terk ettiği stadyumun çimlerine tek başına çıkan İspanyol efsane, orta sahada oturdu ve belki de kendince evine veda etti.
Comments