Kadın futbolunda birçok başarılı projeye imza attıktan sonra Türk tenisi adına da hayallerini gerçekleştirmek için Tenis Federasyonu Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Şafak Müderrisgil, FourFourTwo Türkiye'ye özel açıklamalarda bulundu.
Türk tenisinin dünya standartlarını hızlı bir şekilde yakalaması gerektiğini vurgulayan Şafak Müderrisgil, ''Herkes İçin Tenis'' projesi ile sporseverlerin tenis ile daha da yakın bir bağ kurmasını hedefliyor.
1900'lü yıllardan beri ülkemizde sporun önemli alanlarından biri haline gelen tenisin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemizde büyük bir potansiyel var ve bu anlamda daha da gelişeceğimizi düşünüyorum. Türk tenisine baktığımızda son yıllarda önemli yatırımların yapıldığını görüyoruz. Lisanslı tenis sporcusu sayısı ülkemizde 117 bin kişiye ulaşırken 1.800 kulüp yer alıyor. Rakamlara baktığımızda tenisi hızlı bir şekilde yaygınlaşan bir branş olarak görüyoruz.
Peki gelişimi nasıl tanımlıyoruz? Tesisleşme anlamında gelişimin yanında diğer alanlara da daha fazla destek sağlamalıyız. Sporcunun, antrenörün, hakemin ve kulüplerin gelişimi de en az tesisleşme kadar önem taşıyor. Biz bu değişkenlerin tamamnını göz önüne alarak kalıcı sonuçlar elde etmek istiyoruz ve planlamamızı da bu doğrultuda yapıyoruz. Hepimizi sabırlı bir yatırım süreci bekliyor.
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanlığı için adaylık süreciniz nasıl gelişti?
Adaylık kararımı açıkladığımda çok güzel tepkiler aldım. Tüm tenis camiasına bu destekleri için teşekkür ediyorum. Özellikle saha ziyaretlerimde de bu soru çok soruldu. Gençlik dönemimde amatör düzeyde tenis oynadım ve hala zaman buldukça oynuyorum. Her şeyden önce tenis müsabakalarını da keyifle takip eden bir tenisseverim.
Bu zamana kadar hem profesyonel hayatımda hem de spor alanında yönetimsel anlamda elde ettiğim deneyimlerimi tenis alanına taşımaya karar verdim. Bugüne kadar edindiğim deneyim, bilgi ve sosyal ağları gönülden sevdiğim bir spor dalına aktarmak, “Herkes için Tenis” anlayışı ile Türkiye’de tenisi erişilebilir kılmak ve tenisin toplumsal katmadeğerini daha iyi anlatmak için yola çıktım.
Türkiye'de yapılan tenis organizasyonları sizce ilerleyen dönemde tenis dünyası için ikonik turnuvalar haline gelecek mi? Özellikle medyanın ve organizasyonların bu noktada sunması gereken katkı nasıl olmalıdır?
Görev süremiz boyunca gerçekleştirmek istediğimiz hedefleri ''Türkiye Tenis Hamlesi'' adı altında ilan ettik. Strateji belgemizi de yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Liyakatlı yönetim, paydaşlarla birlikte oluşturacağımız katkı, etkili ve açık iletişim gibi konular hedeflerimizin bazını oluşturuyor.
Tenis dünyasının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak, veriye dayalı bir stratejimiz bulunuyor. Tabii ki tenisi yaygınlaştırmak, sevdirmek adına yurtdışından ülkemize ve ülkemizden yurtdışına taşıyacağımız birçok unsur var. Spor diplomasisi de önemsediğimiz konular içinde yer alıyor.
''Türkiye'de başarılı tenisçiler çıkmıyor'' algısını yenen birçok sporcumuz dikkat çekti. Bu başarıların giderek artması için tesisleşmenin dışında sizce hangi adımlar takip edilmelidir?
Başarılı sporcularımız ile gurur duyuyoruz. Tabii ki buz dağının görünmeyen kısmı da var. Genç tenisçilerimizi de düşündüğümüzde bu alanda çok ciddi bir potansiyel var. Dünyaya baktığımızda Türkiye'nin genç nüfusu dikkat çekiyor. Bu potansiyeli değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Başarının kriterlerini de tanımlamak gerekiyor. Başarı direkt sportif performansla ilişkilendiriliyor, hedefimiz 2028 Olimpiyatları'na gitmek ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek olacak.
Sahada elde ettiğimiz başarıların yanında başka unsurlar da var. Adı henüz duyulmamış sporcularımız var ve onları da ön plana çıkarmak istiyoruz. Özellikle fırsat eşitliği sağlamayı hedefliyoruz. Kulüp, sporcu ve aile üçgenine çok önem veriyoruz. Bu yapıyı desteklemeyi hedefliyoruz.
Gerek saha içinde gerek saha dışında elde edeceğimiz başarılarda bütüncül bir sistem kurgulayacağız ve sürdürülebilir bir yapı inşa edeceğiz. Tüm paydaşları sürece dahil ederek, herkese eşit mesafede ve fırsat eşitliği sağlamak üzere yola çıkıyoruz.
Dijital ve ana akım medyada tenis dünyası hakkında yer alan içerikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Federasyon bünyesinde buna özel bir çalışma yer alacak mı?
Artık tamamen dijital bir dünyada yaşıyoruz. Özellikle yeni fikirleri hayata geçirmek istiyorsanız bu dijital bağlantıyı kurgulamak zorundasınız. Tenis dediğimiz zaman bu işin en önemli kitlesini gençler oluşturuyor. Gençler, aileler, kurumlar ve potansiyel sponsorlar artık tamamen dijital dünyada hareket ediyor. Sosyal ve ana akım medyadan etkin bir şekilde faydalanmak istiyoruz. Tenis ile ilgili her şeyi anlatmak ve iletişimini birlikte gerçekleştirmek için medyayı önemli bir paydaş olarak görüyoruz.
Bizim vizyonumuz ''Herkes İçin Tenis'' ve herkese ulaşmak adına dijital medya çok önemli bir araç. Bu alanda yer almak ve giderek dijitalleşmek aynı zamanda eşitlikçi ve kapsayıcı bir yaklaşımı da beraberinde getiriyor. En önemli adımlarımızdan birisi ise etkili ve şeffaf iletişim olacak. İşte tam da bu yüzden dijital medya bizim için olmazsa olmaz.
Spor, toplumdaki gücü itibarıyla farkındalık çalışmalarında da öncü bir rol üstleniyor. Özellikle kadın futbolunda federasyon bünyesinde önemli sosyal sorumluluk çalışmaları yaptınız. Tenis dünyasında benzer adımları görecek miyiz? Sporseverler bu tarz çalışmaların hangi kısmında rol alacak?
Özellikle ülkemizde paydaşlarımızı anlamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Az önce bahsettiğim tüm bu paydaşların sesini duymamız gerekiyor. Türk tenisini daha iyi bir noktaya getirmek için ne yapabiliriz sorusu ile tüm paydaşları masaya davet ederek onlardan veriler toplamamız gerekiyor. Bu verileri toplamak ve birlikte hareket etmek için programlarımızı hazırlıyoruz.
Uluslararası zeminde de yapay zekanın etkin olması ile birlikte hızla değişen bir dünya var. Her şey çok hızlı değişiyor ve orayı da yakalayarak ülkemize adapte etmek durumundayız.
Birçok önemli projeyi özel ekibimiz çalışıyor. Vizyonumuzu destekleyecek uluslararası projelerimizi taslak aşamasında çalışmaktayız. TFF bünyesindeki faaliyetlerim çerçevesinde 5 Erasmus projesi oluşturmuştuk. Bunlardan bazıları kabul edildi ve hayata geçiyor. O dönem yaptığımız yurtdışı temasları sonuç getirdi.
Ulusal düzeyde ilerlediğimiz ajanda kadar uluslararası alanda atacağımız adımlar çok önemli ve bu
anlamda her türlü fırsatı değerlendireceğiz.
Avrupa Birliği fonları, Erasmus projeleri ve hatta Türkiye'nin diğer ülkelerle yaptığı ikili anlaşmalara dayanan spor iş birliklerini mercek altına alacağız. Türkiye içinde tenisin markalaşması, genç tenisçilerimizin yetişmesi ve gelişmesi yanında yurt dışı turnuvalarda yer almaları, yurtdışı paydaşlarımızla değişim programlarının tasarlanması ve uygulanması da gündemimizde yer alıyor.
Sporun her alanında olumlu düşünceler yer alsa da olumsuz düşünceler de maalesef yer bulabiliyor. Sizce Türkiye'de tenis hakkında bir önyargı mevcut mu? Varsa bu önyargıları medyanın da desteği ile hangi adımlarla değiştirmeyi düşünüyorsunuz?
Her çalışmanın olumlu olduğu kadar olumsuz tarafları da yer alıyor. Bizim amacımız ve hedefimiz herhangi bir olumsuzluk varsa onu pozitif bir değere çevirmek olacak. Her zaman bu düşünce yapısında olacağız. Adaylık sürecimin ilk gününden beri tenis camiası ile bir araya gelmeye devam ettim.
Türkiye'nin her yerine yaptığım ziyaretlerle paydaşların beklentilerini dinleyoruz, analiz ediyoruz. Bu sürecin devamında da elde ettiğimiz verilerle stratejimizi ve yol haritamızı tenis ekosistemimizin paydaşları ile birlikte oluşturacağız.
Stratejimizi ve atacağımız tüm adımları vizyonumuz çerçevesinde anlatmak için medya da önemli paydaşlarımızdan birisi olacak.
Adaylık süreciniz tamamlandığında ve göreve başladığınızda özellikle hayata geçirmek istediğiniz kısa ve uzun vadeli başka planlamalar var mı?
Dünyada son yıllarda uygulama alanı bulan etki odaklı yeni kavramları ve inovatif finans araçlarını Türkiye’de de hayata geçmesinde katkılarımız oldu; potansiyel bir ekosistemin bir sektöre dönüşmesinde son dört yıldır durmaksızın çalışıyoruz. Bu alanlarda elde ettiğimiz tecrübemizi tenis alanına da aktarmak istiyorum. Özellikle karma finans yöntemleri sosyal etkinin hayata geçirilmesinde tüm paydaşların elini taşın altına koymasını gerektiren yöntemlerdir.
Dolayısıyla kamu, özel ve kar amacı gütmeyen sektörler üçgeninde potansiyel projeleri hayata geçirmek için hazırlanıyoruz. Bu noktada uluslararası sosyal ağlarımızı da devreye sokarak projelerimizi gerçekleştirme niyetimiz var.
Yenilikçi liderler, güçlü takım arkadaşları ile başarılar kazanıyor. Sizinle birlikte bu yolculukta hangi isim veya ekipler yer alacak?
Herkes ekibimizde kimlerin yer alacağını soruyor ama takdir edersiniz ki isimleri açıklamak şu an için çok erken olur. İyi bir ekip olmadan iyi işler ortaya çıkmaz. Ben Türkiye’nin yeni tenis hamlesine liderlik etmek üzere aday oldum ama bu değişim dönüşümü ancak iyi ve yetkin bir ekiple birlikte başarabilirim. İyi işler iyi ekipten çıkar.
Ekibimizi oluştururken liyakat esası ile hareket edeceğiz. Vizyoner ve tenis sporuna katma değer getirecek değerli yöneticilerimiz bu ekipte yer alacak.
Şafak Müderrisgil ile birlikte başlayacak bu yolculukta tenis dünyasının paydaşlarını nasıl bir dönem bekleyecek?
İyi bir tenissever kitlesi yaratarak mevcut kitleyi de memnun etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geride hiçbir gencin ve çocuğun bırakılmadan herkesin tenis oynayabileceğinin bilinmesi için çalışacağız. Bunu da özellikle sosyal yatırımlarla yapacağız. Tenis, elit bir spor olarak algılanıyor ama buna katılmıyorum; tenisin isteyen herkes yapılabilecek bir spor haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tenise daha fazla izleyici kitlesi kazanması ile birlikte daha fazla sponsor ve paydaşı içine çekecek ve bir cazibe merkezi haline gelecektir.
Uzun vadeli hedeflerimizde uluslararası turnuvalar ve yurtdışında tenisçilerimizin görünürlüğünün artması yer alıyor. Tenisçilerimizin yurt dışında elde ettiği başarılar Türkiye için de bir gurur vesilesi olacaktır.
Elbette ki, 2028 Olimpiyatları'na gidebilmek temel hedeflerimizden birisi olacak. Önümüzdeki dönem uzun bir dönem gibi görünse de hızlı geçecek bu dönemde başarıya giden yolun taşlarını döşeyebilirsek ne mutlu bize. Yetkin ve bütüncül bir yönetişim anlayışı ile hedefimize ulaşacağız. Ve son olarak şunu söylemek istiyorum: Türkiye Tenis Hamlesi'ni başlatmak için hazırız!
Comments