top of page

Pozisyon Oyunu Hakkında



Pozisyon oyunu, son yıllarda dünya futbolunda sıkça görülen saha içi taktik stratejilerden biri olarak öne çıkıyor.

Dünyanın en elit seviyedeki teknik direktörlerinden bazıları tarafından da benimsenen ve üzerinde çalışmalar yapılan bu oyun anlayışı, rakip takımın hareketlerini ve pozisyonlarını manipüle ederek bu sayede sahanın belirli bölgelerinde üstünlük yaratmaya ve bu üstünlükleri kullanmaya odaklanıyor.


Oyunun Temelinde Net Kurallar Var


Pozisyon oyunun temel prensibi, teknik direktörün sahada kesin olarak belirlediği bölgelerin, maç öncesinde belirlenen oyuncular tarafından doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılmasıdır.

Bu sebeple, takımdaki oyuncuların saha içinde rakibe, topa ve kendi takım arkadaşlarına göre konumlarının ezberlenmesi için katı kurallar belirlenmektedir.

Pozisyon oyununun elit seviyedeki ilk uygulayıcılarından biri olarak Rinus Michels gösterilir. Rinus Michels’in temellerini belirlediği bu oyunun, Johan Cruyff önderliğindeki Barcelona’da geliştirildiği ve bu sürecin sonunda Hollanda’dan dünyaya yayılan “total futbol” anlayışının oluştuğu belirtilir.

Bu oyun anlayışıyla sahaya çıkan herhangi bir takımın rakiplerine sayısal, niteliksel ve konumsal olarak sıralanan 3 tür üstünlükten en az birini kabul ettirmesi amaçlanır.

Söz konusu 3 tür üstünlük; sahanın bir noktasında rakipten çok daha kalabalık olmak (sayısal üstünlük), eşleştiği rakipten çok daha üstün olan bir oyuncu üzerinden oyunu şekillendirmek (niteliksel üstünlük) ve topla daha fazla zaman geçirerek oyuncularını doğru pozisyonlara sokmak (konumsal üstünlük) olarak tanımlanır.

Pozisyon oyunu, birden fazla üstünlük türünü aynı anda yakalayabilen takımlar için (Pep Guardiola takımları, Hansi Flick dönemi Bayern Münih, Thomas Tuchel dönemi PSG) büyük avantajları beraberinde getirmektedir.

Futbolda ana savunma planın merkezi savunmak olduğu düşünüldüğünde, elit seviyede pozisyon oyunu oynayan takımların rakiplerinin merkezinde alanlar yaratmayı başardığı ve bu sayede rakip savunmaların direncini kırdıkları gözlemlenmiştir.

Bununla birlikte oyuncu ve pas kalitesinin yükselmesinin, rakip kalede pozisyon sayısı anlamında pozisyon oyunu oynayan takımlarına lehine olduğu da açıktır.

Buna karşın yeterli kalitede olmayan oyuncularla denenen bir pozisyon oyununun ise çok basit bir şekilde henüz kurulum aşamasında başarısızlığa uğradığı ortaya çıkmıştır. Bu da pozisyon oyununun, özel oyunculara muhtaç olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.


Pozisyon Oyununun Zirvesi Pep Guardiola


Johan Cruyff’un teknik direktörlüğü döneminde pozisyon oyununun saha içindeki en iyi uygulayıcılarından olarak gösterilen Pep Guardiola, teknik direktörlüğü döneminde oyuna yaptığı katkıyla dikkat çekiyor.

Pozisyon oyununun en elit seviyedeki temsilcisi Pep Guardiola’nın sahayı enine ve dikine olarak 20 ayrı bölgeye böldüğü ve oyuncularının her birine, sahada taşıdıkları roller doğrultusunda kesin görevler verdiği biliniyor.

The Coaches Voice’tan Tony Hodson, bir Guardiola takımında topa sahip olan herhangi bir oyuncunun yatay düzlemde en fazla 3, dikey düzlemde ise en fazla 2 takım arkadaşı olması gerektiğini belirtiyor.

Bu oyuncuların, topu ayağında takım arkadaşlarının ve rakiplerinin konumuna göre sürekli rotasyon yaptıklarını ve bu sayede rakiplerin savunma düzenlerini bozduğunu anlatan Tony Hodson, aynı mikro taktiklerin kale vuruşundan itibaren tekrar tekrar belirlendiğini iddia ediyor.


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

תגובות


bottom of page