top of page

Süleyman Seba Vefatının 8’inci Yılında Anıldı



Beşiktaş’ın ve Türk futbolunun sembol isimlerinden Süleyman Seba, vefatının 8’inci yılında anıldı.

Beşiktaş kulübü, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Onursal Başkanımız Süleyman Seba’yı sevgi, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Sonsuza dek izindeyiz. Süleyman Seba” ifadelerine yer verdi.

Paylaşımın altındaki 38 saniyelik videoda ise “cesur, hırslı, asil, azimli, duruş, adanmış, zeki, beyefendi, centilmen, dürüst, tevazu, nazik, saygılı, vefalı, güven, adil, onur, şeref, haysiyet, mert, inançlı, şampiyon, sembol, efsane, yürekli, lider, mütevazı, kartal” kelimeleriyle Süleyman Seba’nın taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin saygısını kazanan kişiliğine atıfta bulunuldu.


8 Yıl Beşiktaş’ta Oynadı


Futbol kariyerine Kabataş Lisesi’nde başlayan Süleyman Seba, burada sergilediği yetenekleriyle Beşiktaş tarafından keşfedildi.

1943 yılında 17 yaşındayken Beşiktaş Genç Takımı’na katılan Seba, buradaki performansıyla genç takımın şampiyon olmasında büyük pay sahibi oldu ve genç takımın kaptanlığına getirildi.

Genç takımda 2 yıl futbol oynadıktan sonra Beşiktaş A takımı kadrosuna alınan Süleyman Seba, siyah beyazlı formayla ilk maçına 1946/47 sezonunda Fenerbahçe derbisinde çıktı.

Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı 4-3 yendiği bu karşılaşmada kariyerinin ilk resmi golünü atan Süleyman Seba, bir sonraki sezonda takımın değişmezlerinden olmayı başardı.

27 Kasım 1947’de Beşiktaş, İnönü Stadyumu’nun açılış maçında İsveç’in AIK Solna takımıyla karşılaştı. Bu maçta takımının ilk golünü atan Süleyman Seba, İnönü Stadyumu’nda gol atan ilk Türk futbolcu olarak tarihe geçti.

Kabataş Lisesi’nden mezun olduktan sonra Beşiktaş’taki futbol kariyeriyle birlikte Mimar Sinan Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Filolojisi Bölümü’nde eğitim hayatına devam eden Seba, 1950’de Beşiktaş’ın ABD turnesine katılmak için okulunu bıraktı.

Kariyerinin geri kalanında menisküs sakatlıkları sebebiyle büyük sıkıntılar yaşayan Seba, 1954 yılında futbolu bıraktığında henüz 28 yaşındaydı. Futbolculuk kariyerinde yalnızca Beşiktaş’ta oynayan Süleyman Seba, 8 yıl oynadığı Beşiktaş’ta 44 gol attı ve 1949-1954 arasında 4 kez şampiyonluk yaşadı.


16 Yılda 21 Kupa


Futbolu bırakmasına rağmen Beşiktaş ile bağlarını koparmayan Süleyman Seba, 1957 yılında kulüpte kongre üyesi oldu.

1963 yılında ise ilk kez Selahattin Akel’in listesinde yönetim kuruluna girdi. Bundan 1 yıl sonra ise Beşiktaş kulüp tarihinde an itibariyle kendisiyle birlikte “Onursal Başkan” sıfatını taşıyan tek kişi olan Hakkı Yeten’in listesindeydi.

Beşiktaş’taki yöneticilik kariyerinin yanında Milli İstihbarat Teşkilatı personeli olarak hayatını sürdüren Süleyman Seba, MİT’in İstanbul Müdürlüğü’nü yaptığı günlerde kulüp başkanlığına adaylığını açıkladı.

1 Nisan 1984’te yapılan seçimde Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün 30’uncu başkanı olarak seçildi. Beşiktaş tarihinin en uzun süre başkanlık yapan ismi olarak dikkat çeken Süleyman Seba, 16 yıl süren başkanlık dönemi boyunca 5 Türkiye Ligi, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 6 TSYD Kupası şampiyonluğu gördü.


Saha içindeki bu başarıların yanında Akaretler Kulüp Binası ve Fulya Tesisleri gibi birçok yatırım da onun döneminde yapıldı.

1999/2000 sezonunda kulübün aldığı başarısız sonuçlar sonrasında eleştirilerin dozu artınca 16 yıllık başkanlık koltuğunu yaptığı veda konuşmasıyla bıraktı:


“İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim. İnsanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm. ‘Dostlarım, dostlarım… Ama ben en çok dostlarımdan korkarım.’ diyen düşünürlere hak vermemek elde değil…”


Karakteriyle Efsaneleşti


Beşiktaş tarihinin en çok kupa şampiyonluğu gören başkanı olmasının yanında Süleyman Seba’nın Türk futbolunda efsane mertebesine ulaşmasının ana sebebi sportmen kişiliği ve rakiplerine saygısıydı.


Siyah beyazlı kulübün eski futbolcularından Ulvi Güveneroğlu, Süleyman Seba’nın profiline ilişkin anlattığı bir anıyla, efsane spor insanının karakterini yansıtmıştı:

“Şampiyon olduk dönüyoruz, o zaman da Trabzonspor’un başkanı Sayın Mehmet Ali Yılmaz Bey’di. Tabii ki, şampiyonluk için bir kutlama yapılacaktı. Uçakta rakip takımın başkanı ve futbolcuları olduğu için -bizimle dönüyorlardı İstanbul’a- Süleyman abi rencide olmasınlar diye o büyüklüğü gösterip, bizim şampiyonluk kutlamamızı orada yaptırmadı. Onun da ne kadar büyük bir insan olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.”

Onun zamanında rakiplerine gösterdiği bu saygı, Süleyman Seba’nın sadece bir Beşiktaş efsanesi değil Türk sporunun bir efsanesi olmasına yol açtı.

Vefatının 8’inci yılında, Beşiktaş’ın ezeli rakiplerinden Galatasaray ve Fenerbahçe’nin de taziye mesajları yayımlaması ve Süleyman Seba’yı saygıyla anmaları bunun en büyük kanıtıydı.


0 yorum

Comments


bottom of page