Yazı: Alper Erdem
Yüzyıllardır toplumların en büyük eğlence araçlarından biri olan spor, bu ilgiye paralel olarak birçok sosyal, ekonomik ve hatta politik etkiyle milyonlarca insanı etkilemeyi başardı.
Günümüzde sosyal medyanın ortaya çıkışı ve iletişimin global boyuta ulaşması da sporun etkilediği insan sayısında büyük bir artışa sebep oldu.
Tüm bunlar, henüz Türkçede tam bir karşılığı olmayan “Sportswashing” terimini ortaya çıkardı. “Sporla aklama” olarak açıklanabilecek bu kavram, 2022 FIFA Dünya Kupası’yla birlikte tekrar gündeme geldi.
Sportswashing Nedir?
“Sportswashing” kavramı basitçe bir imaj ve iletişim kampanyası olarak ele alınabilir.
Kavramın tanımı genel olarak, “bireylerin, grupların, şirketlerin uygulamalarını veya yanlış davranışlarla lekelenen itibarlarını iyileştirmek için sporu kullanmaları” şeklinde kabul ediliyor. Bunun en yaygın yolunun ise büyük spor müsabakalarına ev sahipliği yapmak, spor takımlarına sponsor olmak ve hatta onları satın almak olduğu görülüyor.
Özellikle 2000’li yıllardan sonra büyük sermaye sahiplerinin Avrupa’nın önde gelen futbol liglerinde kulüpleri satın alması da birçokları tarafından “Sportswashing” başlığı altında değerlendirildi.
Diktatörler Futbolu Kullandı
Sporla aklamanın en bilindik örnekleri Olimpiyat Oyunları tarihinde görülse de kimi zaman futbolda da bu tip uygulamalara rastlandı.
1934 Dünya Kupası’nda İtalyan diktatör Benito Mussolini’nin turnuvayı bir propaganda aracına çevirmesi, 1964 Avrupa Şampiyonası’nda İspanyol diktatör Franco’nun aynı şeyi denemesi ve 1978 FIFA Dünya Kupası’nda Arjantin’deki askeri diktanın turnuvanın başından sonuna kadar, sonradan kamuoyuna da yansıyan uygulamaları futbolun da “Sportswashing” için ne kadar kullanışlı(!) olduğunu gözler önüne serdi.
Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası gibi uluslararası organizasyonların yanında, bazı yerel kupaların da bu amaçla kullanıldığına şahit olundu.
2002’de İtalya Süper Kupası’nın Kaddafi yönetimindeki Mısır’da yapılması, o dönem İtalya basını tarafından yoğun şekilde eleştirilmişti. İtalya Süper Kupası, daha sonra 2018 ve 2019 yıllarında Suudi Arabistan’da düzenlendiğinde de aynı tartışmalar gündeme geldi.
Bu tartışmaların bir bölümü söz konusu ülkelerin kendi tanıtımlarını yapmak için dünyaca takip edilen futbol organizasyonlarını ülkeye davet ettiğini söyleyerek bu duruma bir turizm faaliyeti olarak baktı. Öte yandan bir kısım ise bunu “Sportswashing” kavramı üzerinden değerlendirmekten kaçınmadı.
2022 FIFA Dünya Kupası Tartışmalarla Başladı
2022 FIFA Dünya Kupası’nın ev sahibi olarak Katar’ın açıklanması, birçok tartışmayı da beraberinde getirmişti.
Uluslararası İnsan Hakları Komitesi, Katar’daki Dünya Kupası hazırlıkları sürecinde birçok insan hakkı ihlali olduğunu, işçilerin ağır koşullarda düşük ücretle çalıştırıldığını raporlayıp kamuoyuyla paylaşmıştı.
Buna karşın Katar’daki yetkililer ise uluslararası kamuoyuna yansıyan bu bilgilerin doğru olmadığını iddia etti.
Dünya Kupası hazırlık sürecinde eski FIFA Başkanı Sepp Blatter’in Katar’ın ev sahipliği sürecinde rüşvet ve yolsuzluk olduğu iddiaları da Katar’ın ev sahibi imajını kötü anlamda etkiledi.
Turnuvanın ilk maçlarının oynandığı günlerde Hollanda başta olmak üzere bazı ülke takımlarının LGBTQ+ hareketini simgeleyen kol bandı takma isteklerinin FIFA ve Katar Organizasyon Komitesi tarafından reddedilmesi de tartışmaların fitilini ateşledi.
Katar 2022 FIFA Dünya Kupası Tartışmaları Bitirdi Mi?
Tüm bu tartışmaların gölgesinde başlayan Dünya Kupası, günler geçtikçe bu tartışmaların etkisinden sıyrıldı.
Turnuvada grup maçlarından itibaren alınan sürpriz sonuçlar, futbolseverleri memnun eden gollü maçlar ve hikayelerle FIFA Dünya Kupası tarihin en başarılı organizasyonlarından biri olarak gösterildi.
Üstelik Fransa ve Arjantin arasında oynanan 2022 FIFA Dünya Kupası finalinin birçoklarına göre tarihin en iyi Dünya Kupası finali olması, Messi’nin kariyerinin son turnuvasında dünya şampiyonluğuna ulaşması ve Maradona karşılaştırmalarına yeni bir boyut kazandırması, Katar’a ilişkin tartışmaları unutturdu.
Organizasyonun geride kalmasının ardından ise kimi otoriteler, Katar’daki turnuva öncesinde ülkeye karşı bir karalama kampanyası düzenlendiğini ve Katar’ın hatasız bir organizasyonla bu iddiaları boşa çıkardığını savundu. Öyle ki FIFA Başkanı Infantino, turnuvanın tarihteki en iyi Dünya Kupası olduğunu iddia etti.
Buna karşın bazıları ise Katar 2022’nin “Sportswashing” için mükemmel bir örnek olduğunu iddia etmeyi sürdürdü.
Comments