top of page

Tanguy Ndombele’yi Galatasaray’a Getiren Yolculuk



Yazı: Alper Erdem


“Burada olmaktan çok mutluyum. Oyun tarzımın İngiliz futboluna çok uygun olduğunu düşünüyorum. Tottenham, bana kendimi gösterme fırsatı veriyor.”


Tottenham tarihinin en pahalı transferi; yeni bir ülkeye, lige ve kulübe bu sözlerle merhaba dediğinde 22 yaşındaydı. Tanguy Ndombele’nin yeteneği ve potansiyeli üzerinde çok az kişinin söyleyecek olumsuz sözleri varken Kuzey Londra ekibi, o yazın en büyük hamlelerinden birini yapmıştı.


Dünya üzerindeki herhangi bir oyuncu için 62 milyon € ödenmesi elbette haber değeri taşıyordu. Ancak bu paranın, cebinde akrep taşımasıyla ünlü Tottenham Başkanı Daniel Levy tarafından ödenmesi başlı başına büyük bir olaydı.


Oldukça içine kapanık, çok fazla konuşmayı sevmeyen ve Paris’in banliyölerinde büyüyen Ndombele, Fransa 5. Lig’inde başlayan yolculuğunda birçok zorlukla mücadele etmesine karşın 22 yaşında Premier League’in 6 büyük takımından birinin rekor transferi olmuştu.


Ndombele’nin bu imzadan sadece 5 yıl önce Guingamp’tan kovulan 17 yaşındaki genç adam olduğuna kim inanırdı? Öyle ya; 17 yaşındayken Guingamp’tan kovulmak, birçokları için hikayenin sonu olabilirdi. “Guingamp'tan gönderilmek gerçekten zordu. Ancak ne olursa olsun bunun peşini bırakmayacağımı söyledim.” diyen Fransız yıldızın reçetesinde aslında diğer başarı hikayelerindekinden farklı bir şey yazmıyordu: “Bugün olduğum yere gelebilmek için çok çalıştım.”


Fransız orta saha, reddedilmenin verdiği hırsla önce Amiens’da parladı. Öyle ki Ligue 2’de harikalar yaratan bu genci fark etmek Lyon için zor değildi. Ndombele’yi 1 sezon kiralık olarak deneyen Lyon, 2018/19 sezonunun başında onun için Amiens’a 8 milyon € ödemişti. Fransa Ligue 1’de orta sahaya damga vuran Ndombele, ona inananları mahcup etmemişti.


8 milyon €’luk yatırım transferi, 2019/20 sezonunda kulüp tarihinin en pahalı satışı olarak kayıtlara geçecekti.


Pochettino Çarpması


İngiltere Premier League’deki futbolun ve fizikselliğin sınırları, Ndombele için daha önce görülmemiş bir meydan okuma vaat ediyordu.


22 yaşındaki oyuncu için hali hazırda zor olması beklenen alışma süreci, Mauricio Pochettino’nun takımına transfer olmasıyla farklı bir boyut kazandı. Pochettino’nun artık tüm dünya tarafından bilinen “bezdirici” antrenman seansları, Tanguy Ndombele için benzetmenin anlamını tam olarak bulmasına yol açtı.


“İnanılmaz derecede zordu. Öyle ki bazen Fransa’daki arkadaşlarımla konuşup geri dönmek istediğimi söylüyordum.” diyen Ndombele, daha sonraları Tottenham kariyerinin ileriki dönemlerinde yaşadığı sakatlıkları da Pochettino’nun yöntemlerine bağlayacaktı:


“İlk zamanlarda vücudumun bu türden çalışmalara alışması gerekiyordu. Sezonun devamındaki sakatlık sorunlarımın oluşmasında o günlerde yaşadığım ‘şokun’ da rolü vardı.”


Ne var ki Tottenham’da 2019/20 sezonunda şok yaşayan tek kişi Tanguy Ndombele olmayacaktı. Bir önceki sezonun UEFA Şampiyonlar Ligi finalistinin Premier League’de şampiyonluğa aday olması bekleniyordu. Ağustos 2019’da takımlarının nihayet bir kupa kazandığını görmeyi hayal eden taraftarlar, Kasım 2019’da geride kalan 12 hafta ve alınan 3 galibiyetle oluşan fikstüre bakıyorlardı.


Tottenham ve Pochettino’nun yollarının sonsuza kadar birlikte gitmesi elbette büyük ve gerçeklikten uzak bir rüyaydı. Ancak kimse Arjantinli teknik direktörün takımı Avrupa’nın zirvesine çıkardıktan aylar sonra kovulmasını da beklemiyordu.


Üstelik Tottenham taraftarları ve futbol kamuoyu, 19 Kasım 2020’de görevden alınan Pochettino’nun yerini kimin alacağını tartışmaya bile fırsat bulamadı. 19’unda kapıdan Pochettino çıktı. 20’sinde onun koltuğunda Jose Mourinho oturuyordu.


Tanguy Ndombele için sezon başında Pochettino’nun antrenmanları nasıl büyük bir şoksa, Jose Mourinho’nun benzersiz iletişim metotları da öyle bir şok olacaktı.


Mourinho ile Çalışmak


“Bana göre ilk yarıda orta sahamızda kimse yoktu. Topu isteyen, hatları bağlayan, baskı yapan, top çalan, ikili mücadele kazanan orta sahalarınızın olması taktiklerden daha önemlidir. Ancak bizde orta saha diye bir şey yoktu. Yine de Tanguy’un gelişmek için hala zamanı var.”


Tottenham, Premier League’in 29.haftasında Burnley deplasmanından 1-1’lik beraberlikle dönerken Tanguy Ndombele, ünlü Jose Mourinho ile çalışmanın anlamını kavrayacaktı.


Tanguy Ndombele, Portekizli teknik direktör göreve geldikten sonra oynanan 17 maçın 8’ini sakatlığı sebebiyle kaçırmıştı. Belki de Mourinho yerine herhangi bir teknik direktör 1-1 biten zorlu bir deplasmanın ardından ikinci yarıda oyundan aldığı oyuncusunun performansı için birçok sebep sıralayabilirdi. Fransız orta sahanın sakatlık etkilerini atlatamadığı, henüz hazır olmadığı gibi nedenler makul karşılanabilirdi. Ancak Tottenham ve Daniel Levy, takımı böyle birine emanet etmişlerdi. En iyilerden olan Mourinho’nun en iyiler dışındaki seçeneklere tahammülü yoktu.


"Burnley maçı, geçirdiğim en zor zamanların tam ortasıydı.” diyen Ndombele, maç sonunda puan kaybının ana sorumlusu olarak basın toplantısı ve sonrasının ana gündem maddesiydi.


“Hiç hoş değildi. Mourinho çıktı ve aklındakilerin hepsini basın karşısında söyledi. Bunları duymak hiç güzel değildi.”


Beklenmeyen Misafir


7 Nisan 2020 sabahında Tanguy Ndombele, Hadley Wood’daki dairesinde dinlenmeye çekilmişti. Bundan tam 1 ay önce Burnley maç sonrasında yaşananların ardından sonraki günlerin kolay geçeceğini elbette tahmin etmiyordu. Ancak dünya çapında bir pandemi yaşanacağı ve hayatın durma noktasına geleceği ise en meşhur kahinlerin bile öngörülerinin ötesinde gelişmelerdi.


Ndombele, o günü evinde sakin bir şekilde geçirmeyi planlarken çalan kapı onun için sürpriz olmuştu. Sokağa çıkma yasağı büyük ölçüde uygulanıyorken gelen kişi konusunda derin bir merakla kapıya gitti ve gördüğü kişi karşısında küçük çaplı bir şok geçirdi.


1 ay önce kendisini basın önünde yerden yere vuran Jose Mourinho, kapıda onun gözlerinin içine bakıyordu. Ndombele daha ne olduğunu anlayamadan Portekizli teknik direktör ona bahçeye çıkıp koşmak için hazırlanmasını söyledi.


"Bu andaki şaşkınlığımı 1-10 arası puanlamam gerekirse 10 derim. Ona neden koşmam gerektiğini sordum. Bana, bunun yapılması gerektiğini açıkladı. Sonrasında ise beni tebrik edip iyi koştuğumu söyledi.”


Tanguy Ndombele için Jose Mourinho ile çalışmak tam anlamıyla “olağan dışı” bir deneyimdi. Fransız orta saha, ailesi ve arkadaşları dışında çok yakın iletişim kurabilen biri değildi:


"Ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, onlarla takılmayı, gülmeyi ve şakalaşmayı seviyorum. Kendi alanımda mutluyum. Oldukça rahatım ama biraz utangaç ve çekingenim."


Öte yandan Ndombele’nin karşısında, pandemi döneminde yasak olmasına karşın kapısında beliren ve onu koşturmaktan çekinmeyen “özel biri” vardı.


Jose Mourinho’nun oyuncuları üzerindeki etkisi hakkında anlatılan yüzlerce hikaye, Portekizli efsanenin inandığı oyuncuları rahat bırakmadığını birçok defa göstermişti. Onun metotlarından biri de oyuncular üzerinde baskı yaratarak onları kamçılamak ve birlikte yükseltmekti.


"Mourinho'yu tanıyorsanız nasıl davrandığını bilirsiniz. Buna tam olarak çatışma diyemem, sadece mesajlarını farklı bir yoldan gönderiyor. Olay, sizin bu mesajları nasıl aldığınıza bağlı.”


Ne var ki Mourinho’nun gönderdiği mesajlar Ndombele’ye tam anlamıyla ulaşamadan sezon sona erdi. Pandemi ve sakatlıklarla geçen sezonda 29 maça çıkabilen Tottenham tarihinin en pahalı transferi, yalnızca 1 sezonun sonunda büyük umutlarla geldiği takımdan ayrılmayı düşünmeye başlamıştı.


"Dürüst olmak gerekirse ayrılmaya ne kadar yaklaştığımı bilmiyorum. Bildiğim tek şey, gitmek istediğimdi. Bunu kulüptekilerle ve özellikle de başkanla konuştum. Ayrılmamı istemediğini söyledi ve bunun kesinlikle faydası oldu. Gözlerimin içine bakarak şöyle dedi: 'Sorun senin inatçı olman.'”

Başkan Levy ve etrafındakiler Ndombele’ye İngiltere’de kendini gösterme fırsatını değerlendirmesi ve mücadele etmesini söyleyerek onu ikna etti.


Bir Kez Daha Değişim ve Ayrılıklar


Premier League’de olağanüstü şartlar altında geçen ilk sezonunun ardından Tanguy Ndombele’nin savaşçı yanı ağır bastı. Beyaz forma için mücadele etmeye olan isteği, kendisine tam anlamıyla bunu bekleyen Jose Mourinho’yu de etkiledi.


“Kamuoyunun eleştirileri bana ne hissettirdi? Oldukça basit, kendim için savaşmam gerekiyordu. En önemli şey gerçekten çok çalışmak, mücadele etmek ve durumu tersine çevirmek. Şükür ki bu, yapmayı başardığım bir şey oldu.”


Tottenham, 2020/21 sezonuna ilk 9 haftada 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak başladı. Jose Mourinho’nun sezon başı kampı görünüşe göre Tottenham oyuncuları üzerinde oldukça olumlu bir etki yapmıştı.


Ancak işlerin Ndombele için nasıl gideceği tamamen kendi performansına bağlıydı. Kulüp yaz döneminde orta sahaya Lo Celso ve Hojbjerg gibi çok önemli hamleler yapmıştı.


Fransız orta saha ilk 10 maçın tamamında süre aldı ve bu maçların 7’sinde Mourinho’nun ilk 11’deki tercihi oldu. Manchester United deplasmanından 6-1’lik tarihi galibiyette gelen 1 golün ışıltısını Manchester City ile Tottenham Stadyumu’nda karşılaştıkları maçta yaptığı asist izledi. Rekor transfer için işler iyi başlamıştı.


Öte yandan aylar geçtikçe hem onun hem de Tottenham’ın formu düşünce rüzgar tersine esti. Sert rüzgarlarda savrulan isim ise geminin kaptanı olarak Jose Mourinho oldu. Portekizli çalıştırıcının ayrılığıyla kendini düzenli olarak oynatan bir hocayı kaybeden Ndombele, sezonu 46 maçta 6 gol ve 4 asist yaparak takımın ana parçalarından biri olarak bitirdi.


Yeni Başlangıçlar


Tanguy Ndombele için geride kalan son 2 sezon, başka takımların formasıyla farklı liglerde mücadele ederek geçti.


Jose Mourinho’nun ayrılığının yeni sezonda takımı bir başka Portekizli’ye emanet eden Tottenham’da Nuno Espirito Santo, Fransız oyuncuya yarım sezonda zaman zaman şans verse de en nihayetinde Ocak 2022’de yol ayrımının vakti geldi.


Ndombele’nin Tottenham’ın ana planlarından geri dönülmez bir şekilde çıktığı tarihin ardından oyuncu, önce yarım sezonluğuna Lyon’a kiralandı. Ardından 2022/23 sezonu başında göreve gelen Antonio Conte’nin de onayıyla Tottenham onu 1 sezonluğuna Napoli’ye gönderdi.


Ndombele her ne kadar Napoli’nin tarihi şampiyonluğunu yaşadığı kadroda yer alsa da Luciano Spalletti tarafından rotasyonda değerlendirildi. Öyle ki orta saha oyuncusu, 40 maç oynadığı İtalyan ekibinde ortalama 31 dakika süre alabildi.


Napoli’den döndükten sonra bir kez daha kiralanacağının farkında olarak Londra’ya gelen Ndombele, yeni adresinin belli olması için tüm transfer sezonu boyunca beklemek zorunda kaldı.


Tüm transfer sezonu boyunca bekleyen yalnızca Ndombele değildi. Galatasaray taraftarları ve kamuoyu, Süper Lig’in son şampiyonunun kadrosuna gelecek orta saha oyuncusunun kim olacağını hemen her gün tartıştı.


Birçok ismin gündeme geldiği transfer döneminde aranan cevap son günde bulundu. Tottenham’dan Davinson Sanchez’i bonservisiyle kadrosuna katan Galatasaray, Londra kulübüne Ndombele için de teklif yaptı. 15 milyon € opsiyonun yer aldığı kiralama teklifi kabul edilince Ndombele, Türkiye’ye doğru yola çıktı.


"Ben içgüdüleriyle oynayan biriyim. Sahada kendime asla çok fazla soru sormam. Şanslıyım ki olaylar hızla aklıma geliyor. Bir şeyler denersiniz ve risk almak işin bir parçasıdır. Bazen bu kolay olmuyor ama riskli bir şeye yönelirseniz ve bu takıma yardımcı olursa bu harika olur. Tüm takımların risk almaya hazır oyunculara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."


Şimdi merak edilen ise saha içinde risk almayı seven Ndombele’nin yeni macerasında Galatasaray formasıyla neler yapabileceği? İşler yolunda giderse son yıllarda her yeni sezonda kendisini bir başka kulüpte bulan Ndombele yeni evini Türkiye’de kurabilir.


1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

1 Comment


Albert Dexter
Albert Dexter
Sep 13, 2023

Football is not just a game of physical prowess; it's a science and art orchestrated by the coach's strategic vision. Players, like coach vector, move with purpose, their actions meticulously calculated to achieve victory. Science melds with athleticism on the pitch, where precision passes, calculated runs, and tactical decisions form the intricate equations of success. It's a beautiful synergy of strategy and athleticism that makes football a captivating spectacle.


Like
bottom of page