top of page

Cenk Özkacar:'' Hedefim önce A Milli Takım forması giymek ve hayatım boyunca orada kalıcı olabilmek.



2020’nin yaz aylarında Altay’dan Olympique Lyon’a 1.5 milyon euro karşılığında transfer olan başarılı savunma oyuncusu Cenk Özkacar, 6 yaşından itibaren futbola ciddi ilgi duymaya başladı. 17 yaşında profesyonel oldu. Son yıllarda ise adından çokça söz ettirdi.


Geçtiğimiz yaz tecrübe kazanması için Belçika ekiplerinden OH Leuven’e kiralanan Özkacar’ın genç yaştaki bu başarısını konuşmak için kariyerine ve önceki maçlarına ufak bir göz atmak gerek. Cenk’in Altınordu Futbol Okulları’nda başlayan serüveni, Altınordu Akademisi, Buca Akademisi ve Altay Alt yapısı olarak devam etti. Milli oyuncumuz artık Avrupa’nın en dikkat çekici genç stoperlerinden biri. Gelin Cenk’i kendisinden dinleyelim.



Futbol maceran ne zaman ve nasıl başladı?


Aslında kendimi sokakta futbol oynanabilen bir dönemi yakalamış bir çocuk olarak şanslı hissediyorum ancak bir organizasyonun içerisine dahil oluşum 6 yaşında Altınordu Futbol okullarında başladı. Sonrasında Altınordu Akademisi, Buca Akademisi ve Altay Alt yapısı olarak devam etti.



Bugünlere gelmende en çok katkısı olan isim kim?


Altyapıdaki tüm antrenörlerimi bu sorunun içerisine dahil edebilirim ancak Altay Altyapısında ilk antrenörüm olan Yenal Dinçakman’ı ayrı yere koymam gerekiyor. Altyapıdaki adaptasyon sürecimde, gelişim dönemimde bana saha içerisinde ve saha dışarısında hem fiziksel hem de mental olarak bana çok yardımcı oldu. Geçen sene kendisini kaybetmememizin acısını çok derin yaşadım ancak hayatım boyunca benim için çok önemli bir yeri olacak.



Lyon’a transfer olacağının haberini aldığında neler hissettin?


Çocukluktan beri kurduğum Avrupa hayalinin bir gün gerçek olacağını biliyordum ancak teklifin o dönem Şampiyonlar Ligi yarı finali oynayan Lyon kulübünden olması beni hem şaşırttı hem de inanılmaz mutlu etti.




Seni Lyon’a getiren ne oldu? Fransa’daki ilk günlerin nasıl geçti?


Avrupa hayalimi gerçekleştirmek adına Lyon gibi bir kulüpten teklif aldıktan sonra aslında süreçle ilgili çok fazla sorgulamama gerek kalmadı. Fransa’da ilk günlerim adaptasyon adına biraz zor geçti ancak daha önce de Türkiye’de forma giymiş olması sebebiyle Marcelo’nun bana çok yardımı oldu ve adaptasyonumu kolaylaştırdı. Aileden ayrılmak her zaman zordur

ancak daha önce Karacabey Belediyespor’da bir sezon kiralık oynadığım dönemde de ailemden ayrı yaşamıştım, futbolculuk hayali kurarken tüm bu zorlukları zaten göze almış oluyoruz.



Lyon’a gelmeden evvel kariyerindeki en önemli kulüplerden biri hangisiydi?

Altay Spor Kulübü çünkü Altay Altyapısı’nın bana verdiği şans ve A Takım seviyesinde oynama fırsatından dolayı bendeki yeri her zaman ayrı olacaktır. Senin özelinde nasıl bir sezon geçti? Kendi performansını nasıl değerlendiriyorsun? Ümit Milli Takım seviyesinde ve

OH Leuven’de toplamda 39 maç oynamış bir futbolcu olarak bu sezondan daha fazlasını

bekleyemezdim. Bu sezonun başı ile sonu arasındaki farka gelecek olursak en net hissettiğim şey saha içerisindeki özgüvenim.



Belçika Ligi’ndeki takımları nasıl değerlendirirsin?


Belçika Ligi birkaç takım haricinde daha çok birbirine denk takımlardan oluşuyor. Saha içerisindeki farklı dizilişlerin, alanların ve fiziksel gücün ön planda olduğu bir lig. Neredeyse tüm takımların hücum oyuncularının atletik oyunculardan kurulu olması dolayısıyla bu da benim için fiziksel anlamda bir gelişim sağladı.




Oynamak istediğin ligler arasında hangileri var? Hangi ligin senin futbol tarzına uygun olduğunu düşünüyorsun?


An itibariyle düşündüğüm tek şey tüm özelliklerimi geliştirebilmek ve daha komple bir futbolcu olabilmek bu yüzden de sadece bir lig değil de tüm liglerde oynayabilecek bir

oyuncu haline gelebilmeye çalışıyorum.



Milli takım formasını giymek nasıl bir duygu? Milli takımdaki hedeflerin nelerdir?


Bir futbolcunun futbol hayatı boyunca yaşayabileceği en özel duygunun ülkesini temsil etmek olduğunu düşünüyorum. Hedeflerim ise öncelikle A Milli Takım forması giymek ve hayatım boyunca orada kalıcı olabilmek.



İdol olarak gördüğün oyuncu kim?


İdol olarak gördüğüm direkt bir oyuncu söyleyemem çünkü birçok oyuncunun bir çok özelliklerini örnek almaya çalışıyorum.



Günlerin nasıl geçiyor, sosyal aktivitelerin neler?


Antrenmanların sabah erken saatlerde olması sebebiyle günün kalanında futbolumu geliştirebilmek adına maçların öncesi ve sonrasında bireysel analizime zamanımın çoğunluğunu harcıyorum. Kalan zamanımda ise çok fazla dışarıda zaman geçirmek yerine evde dinlenerek, dizi ve kitaplarla İngilizce seviyemi geliştirerek değerlendiriyorum.



Cenk Özkacar’ın ileriye dönük hedefleri, planları ve gerçekleşmesini istediği dilekleri neler?


İleriye dönük hedefim futbolda oynanabilecek en üst seviyede ve turnuvalarda oynamak istiyorum. Bunlar aslında dilek gibi görünüyor ancak bu yolda yapacağım fedakarlıklar ve çalışmalarla bunların gerçeğe dönüşmesini sağlayacağıma inancım tam.



Röportaj: Ferhat Demirkıyık


0 yorum

留言


bottom of page