FourFourTwo’dan Mark White, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin en iyi 20 bireysel performansını sıraladı.
Bazıları için Şampiyonlar Ligi, bir futbolcu olarak ne kadar iyi olduğunuzun ölçüsüdür. Yeteneklerinizi 38 maçta göstermek bir şey ama bunu bir de ışıkların altında, Avrupa'nın en iyilerine karşı yapmayı deneyin.
Şampiyonlar Ligi’nin elit sınıfı, yalnızca bir neslin en iyileri için ayrılmıştır. Bu sınıfa girenlerin adları genellikle tarih kitaplarında yer alır.
20. Sergio Ramos - Bayern Münih, 2014
Yıllar boyunca savunma performansı sık sık eleştirildi. Ancak bu karşılaşma, Sergio Ramos'u gösterdiği çok yönlü performans nedeniyle bir neslin tartışmasız en iyisi yapan maçtı.
Real Madrid kaptanı sadece defansta kalesini gole kapatmakla sınırlı kalmadı. Los Blancos'u UEFA Şampiyonlar Ligi finaline götürmek için ilk 20 dakikada iki gol kaydetti. Bu performans, takımın arkasında bir liderin nasıl olması gerektiğinin tanımı haline geldi.
19. Kylian Mbappe - Barcelona, 2021
Kylian Mbappe'nin Paris Saint-Germain ile Camp Nou’yu yıkıp geçtiği sırada Gerard Pique'den koşarak uzaklaşan bir fotoğrafı çekildi: Kıdemli savunma oyuncusu, genç forvetin formasından tutarken yere düşmek üzere görünüyordu.
Mbappe'nin performansı bütün bir geceyi özetledi. Durdurulmazdı, gösterişli bir hat-trick yaptı ve topu her aldığında Barcelona savunmasını yarıp geçti. Söylenenlere göre teknik direktör Mauricio Pochettino'ya, başlama vuruşundan hemen önce Barcelona’yı daha önce yenip yenmediğini sordu. Arjantinli teknik direktörün cevabı hayır oldu. Genç Fransız, "Pekala, bu gece senin ilkin." dedi ve ona zaferi getirdi.
18. Jack Wilshere - Barcelona, 2011
Jack Wilshere, 19 yaşındayken Barcelona orta sahasında Xavi, Andres Iniesta ve Sergio Busquets ile karşı karşıya geldi. Barcelona'nın kadrosunda 7 Dünya Kupası şampiyonu vardı. Onlar basitçe dünyadaki en iyi takımdı. Ancak Jack Wilshere, hepsini tuz buz etti.
Super Jack'in heyecanını yansıtan performansı kontrollü ve göz kamaştırıcıydı. Topu defans oyuncularının arasından geçirdi, lazer güdümlü paslarla onları delip geçti ve o gece Emirates seyircisini ayağa kaldırdı. Wilshere’in kariyerinin daha sonrası - ikinci maçta veya Wilshere'in sakatlıklarla dolu Arsenal günlerinin sonraki aşamalarında - pek de mutlu bir hikaye değildi. Buna karşın en azından bir gece için Wilshere dünyanın zirvesindeydi.
17. Paul Lambert - Juventus, 1997
Paul Lambert, Borussia Dortmund tarafından Motherwell'den ücretsiz olarak kadroya katıldı. Borussia Dortmund'un ilk kupasını almasına yardımcı olmak için Şampiyonlar Ligi finalinde Zinedine Zidane'ı engelledi.
Evet, bu gerçekten oldu. Lambert'in Zizou üzerindeki sıkı markajı, ateşli Fransız'ı Juventus için kayda değer herhangi bir şey yaratmaktan alıkoydu. İskoçyalı, o maçta bir asist bile yaptı. Ancak Zidane beş yıl sonra İskoçya'da, bir Alman takımına karşı Şampiyonlar Ligi'ni kazanacaktı.
16. Serge Gnabry - Tottenham Hotspur, 2019
Belki de Amazon'un Tottenham Hotspur belgeselinde bu mutlak tokadı geçiştirmesi bekleniyordu. Ancak o soğuk sonbahar gecesinde Kuzey Londra kesinlikle kırmızıydı.
Bütün akşam topuklarında ateş olan, topu her aldığında Spurs savunmasını istediği zaman yarıp geçen eski Arsenalli Serge Gnabry'ydi. Gnabry, önceki sezonun finalistini dört golle geride bırakmadan önce Lewandowski'nin ilk golünü yarattı. O akşam sansasyoneldi ve bu, Bayern'in turnuvanın erken favorisi olduğunu kanıtladı.
15. N'Golo Kante - Manchester City, 2021
N'Golo Kante, İngiltere'de bulunduğu sürece içinde bulunduğu her orta sahayı yönetti. Bu, Manchester City'ye karşı çıkılan 2021 Şampiyonlar Ligi finalinde zirveye ulaştı.
Fransız, uzun süredir bir yok edici olarak görülüyordu ancak Kante'nin her şeyi içeren gösterisi, City Porto'da umutsuzca bir eşitlik sayısı ararken hem atakları durdurdu hem de Chelsea'nin oyunda kalmasını sağladı. Maviler’in saflarında, çarpıcı goller ve virtüöz performansların paylaşıldığı yolculukta göze çarpan çok az yıldız vardı. Ancak Kante’nin finaldeki performansı özellikle çarpıcıydı.
14. Neymar – PSG, 2016
Paris Saint-Germain, 4-0’ın rövanşında nasıl 6-1 kaybetti? Muhtemelen hala bunu anlamaya çalışıyorlar. Üstelik Messi'nin de o gün hemen hemen ortalıkta kaybolduğu gerçeğini düşününce bu sadece olayın dramasına katkıda bulunuyor.
Neymar bu sefer sahnenin ortasında yer aldı ve Barcelona’yı sürükleyerek iki gol attı. Üstelik tüm maç boyunca oyunu dikte etti. Bu, onun reşit olduğu ve tüm sorumluluğu üstlendiği maçtı. Muhtemelen PSG'nin onun için yaklaşık 222 milyon €’ya yakın harcama yapmasının belirleyici nedeni de buydu. Neymar’ın bu maçtaki performansı, futbolda bir kült haline geldi.
13. Frank Lampard - Liverpool, 2008
Frank Lampard penaltıyı attıktan sonra dizlerinin üzerine çöktüğünde yüzündeki acıyı görebiliyordunuz. İngiliz orta saha oyuncusunun annesi, uzun zaman önce vefat etmişti ve günler sonra Şampiyonlar Ligi yarı finalinde oynamak için çok fazla güç harcamış olmalıydı.
Lampard'ın tüm zamanların en iyi Chelsea performansını sergilemesi ve Maviler’in, 2005 şampiyonu Liverpool saf dışı bırakması şaşırtıcıydı. Bu noktada bir Stamford Bridge efsanesiydi ve bu performans, 21. yüzyılda Avrupa'nın en iyi futbolcularından biri olarak Lampard’ın yerini daha da sağlamlaştırdı.
12. Thierry Henry - Inter Milan, 2003
2003/04'te Thierry Henry durdurulamazdı. San Siro'da Inter Milan'ı adeta yok etti. Arsenal formasıyla rakip defans oyuncularıyla oynadı. Bu performans haftalar önce Highbury'de alınan 3-0'lık mağlubiyetin intikamıydı.
Thierry Henry, 2006 yılında FFT'ye İtalyan takımlarına karşı olağanüstü sicili sorulduğunda şunları söyledi: "Komik değil mi? İngiliz defanslarına karşı oynamanın daha kolay olduğunu o kadar sık duyuyorum ki..."
11. Cristiano Ronaldo - Atletico Madrid, 2017
Bu noktada Atletico Madrid, şehirdeki rakiplerinin varlığından bıkmıştı. Real Madrid onları 2014'te finalde, 2015'te çeyrek finalde, 2016'da yine finalde yenmişti ve üstüne bir de 2017’de bu gelmişti.
Bir önceki turda Bayern Münih'e karşı mükemmel bir hat-trick yapan Cristiano Ronaldo, perdeyi bir kez daha açtı. Real Madrid başka bir finale doğru dev bir adım atarken Diego Simeone'nin tarafını -ki bilirsiniz onlar müthiş savunmacılardır- tek başına yok etti. CR7 bu kadar iyiyken ona yaklaşmak imkansızdı.
10. Gareth Bale - Inter Milan, 2010
San Siro'da ikinci yarıda başını öne eğdiği için kimse Gareth Bale'i suçlayamazdı. Sonuçta Tottenham 4-0 gerideydi.
Daha sonra olan şey, modern zamanlardaki en sıra dışı performanslardan biriydi. Bu performansı daha da inanılmaz kılan Tottenham'ın ilk yarıdaki çöküşüne rağmen Bale’in bireysel olarak çok parlak olmasıydı. Galli oyuncu inanılmaz bir hat-trick yaparak Inter Milan'ı paramparça etti. O akşam için bu yeterli değildi ama Inter haftalar sonra Kuzey Londra'ya geldiğinde, Bale takımını zafere götürdü.
9. Cristiano Ronaldo - Atletico Madrid, 2019
En azından klişeye göre "2-0 önde olmak en kötü durumdur." Ancak Atletico Madrid olduğunuzda ve Cristiano Ronaldo rakip takımda olduğunda kesinlikle durum budur.
Bu kez Juventus formasını giyen ve Simeone'nin takımını susturmak için Avrupa'da bir başka hat-trick yapan Portekizli forvet için sonuç aynıydı. O gecenin ardından Ronaldo’nun dünyanın -hatta belki de tüm zamanların- en büyük oyuncusu olduğundan kimsenin şüphesi yoktu.
8. Dusan Tadic - Real Madrid, 2019
İlk maçta Real Madrid'e 2-1 mağlup olan Ajax'tan o kadar az şey bekleniyordu ki, Sergio Ramos bile kendisini bir sonraki tura hazırlamak için bile bile ceza aldı. Ancak nasıl olduysa Dusan Tadic, Bernabeu’da hayatının performansını sergiledi ve Real Madrid dört yıl sonra ilk kez Şampiyonlar Ligi'nden elendi.
Eski Southampton yıldızı baştan sona mükemmeldi. Modric ve Kroos gibi yıldızların etrafında pervane gibi koşuyordu. Birinci ve ikinci golü hazırladı. İkincisinde David Neres'e asist yapmadan önce Zidane benzeri bir dönüş yaptı. Üçüncü golü ise tam üst köşeye attı. 90 dakika boyunca dünyanın en gösterişli futbolcusuydu.
7. Ronaldo - Manchester United, 2003
"Canlı olarak izlediğim ilk maçımda o (Ronaldo) oynuyordu. Hiç unutmuyorum 2003 yılıydı ve hat-trick yaptı. Ben sadece sıradan bir gençtim ama o ağabeyimin en sevdiği oyuncuydu. Bu yüzden sürekli onu izleyerek büyüdüm."
İlk izlediğin maçta onu görmek ne büyük olaydı. Bu eski R9'du, Brezilyalı oyuncu Manchester United'ın arka hattında sürekli hayalet gibi geziniyordu. Elbette hala patlayıcıydı ancak yıllardır izlediğimiz süper güçlü Inter forveti değildi. Sahada her şeyi neredeyse zahmetsizce gerçekleştiriyor gibi hissettirdi ve bu, gösterdiği performansı daha da şaşırtıcı yaptı. Real Madrid maçı kaybetti ama Ronaldo’nun attığı üç deplasman golü, Old Trafford'dan epey gösterişli bir mağlubiyetle ayrılmalarını sağladı.
6. Lionel Messi - Bayern Münih, 2015
Pep Guardiola'nın Bayern Münih'i yönetirken Şampiyonlar Ligi'nde üç yarı finalde üç farklı İspanyol takımı tarafından üç kez engellenmesi çok anlamlıydı. Sonsuza kadar futbolu yeniden tanımladığı ülkeyi yenemezdi ve bu altı maçın en ikonik performansı eski koruyucusundan geldi.
Bu maç Lionel Messi'nin zirvesiydi ve bu çok şey ifade ediyordu. Küçük dahi; iki gol attı, Neymar'a görkemli bir asist yaptı ve sanki orada değillermiş gibi Bayern savunması içinde dans etti. Jerome Boateng'in sırt üstü kayması bu performansın profil resmi haline geldi. Ancak bu sadece buzdağının görünen kısmıydı.
5. Lucas Moura - Ajax, 2019
Bazıları Lucas Moura'nın Ajax'a karşı gösterdiği performansla, dünya çapındaki herhangi bir oyuncuyu sonsuza kadar geçeceğini söyleyebilir. O gece yaptıkları kesinlikle beklenmedikti.
Tottenham bitmişti. Yine de Moura, 45 dakikada Şampiyonlar Ligi'nin gördüğü en ilham verici tek kişilik geri dönüşle Spurs'ü diriltti ve deplasmanda üç gol atarak ev sahibini kılıçtan geçirdi. İnanılmaz derecede nefes kesiciydi ve turnuva tarihindeki en iyi performanslardan biriydi.
4. Lionel Messi - Arsenal, 2010
Lionel Messi, 2012'de Bayer Leverkusen'e karşı beş gol attı ancak o karşılaşmanın bir ikinci maç olduğunu ve ilkinin çoktan kazanıldığını düşünürsek onu bu listeye koymuyoruz. Her neyse, bu maçta dört gol atan muhteşem Messi'nin belirleyici performanslarından biriydi.
Topu her aldığında, Arsenal oyuncuları korkmuş gözüküyordu. Onları tempo, pas veya ham güçle yenebilirdi ve onlar da bunu biliyorlardı. Fiziksel ve zihinsel olarak sadece daha hızlıydı ve kolayca dört gol atabilmiş olması sadece korkutucuydu. Yıllar boyunca Avrupa'da pek çok göze çarpan an yaşandı ancak bunun kadar mükemmel bir 90 dakikalık gösteri çok azdı.
3. Roy Keane - Juventus, 1999
Nihai kaptanın katkısı. Roy Keane cezalı olduğu için 1999 Şampiyonlar Ligi finalinde hiç oynayamadı ama Manchester United'ın oraya gitmesini sağlamak için üzerine düşeni yaptığı kesindi.
İrlandalı oyuncu; Edgar Davids, Antonio Conte ve Didier Deschamps'ı 90 dakika boyunca kontrol altında tutmayı başardı ve neredeyse tüm Juventus ataklarını tek başına durdurdu. Sadece bu da değil, Manchester United'ın hücumlarının olgunlaşmasıyla ilgili harika olan her şeyden o sorumluydu. O gece topla oynayan bir kasırgaydı.
2. Robert Lewandowski - Real Madrid, 2013
Hepimiz bir El Clasico finali için hazırdık, değil mi? Ancak sonra Robert Lewandowski sahne aldı.
Lewy, kendisi için alışılmış bir gösteriyle dengeli, hassas ve kesinlikle merhametsiz bir performans sergileyerek Real Madrid'e eziyet etti. Dortmund daha yoğun, daha hızlı, daha güçlü ve daha ölümcüldü. Polonyalı forvet o gece onlar hakkında sevilecek her şeyi özetledi.
1. Steven Gerrard - AC Milan, 2005
Ne oyun. Ne geri dönüş. Ne kaptan.
Steven Gerrard'ın o gece İstanbul'da Liverpool'u uçurumun eşiğinden döndürmek için yarattığı performansın hakkını vermek için kelimeler yeterli değil. Olay sadece dünyanın en iyi oyuncularından oluşan bir takımla karşı karşıya olmaları ya da güvenlerinin zedelenmiş olması değildi. Bu Kırmızılar için cennetten gelen bir galibiyetti.
Gerrard, Merseyside’a beşinci kez Şampiyonlar Ligi kupasını getirmek için o gece neredeyse tek başına gidişatı değiştirdi. Son derece büyüleyiciydi. Tüm zamanların en büyük Avrupa gösterileri asla onun ulaştığı zirveye ulaşamayabilirdi.
Comments