Yıldızların İçinde Bir Yıldız: Alex de Souza
top of page

Yıldızların İçinde Bir Yıldız: Alex de Souza



Yazı: Alper Erdem


Türk futbolu, yıllar boyu binlerce yabancı futbolcuya ev sahipliği yapmış olsa da bu isimler arasında çok seçkin bir azınlık tarihte yerini alabildi.

Bu seçkin azınlığın zirvesindeki isimlerden biri de Fenerbahçe formasıyla taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanan Alex de Souza oldu.

2004 yılında Brezilya’nın Cruzeiro takımından 4 milyon euro karşılığında Fenerbahçe’ye transfer olan Alex de Souza, sarı lacivertli formayla çıktığı 344 maçta 171 gol 145 asist yaparak sadece kulübünün değil Türk futbolunun da tarihine geçti.

Fenerbahçe’nin tarihindeki ilk yabancı gol kralı olan Alex, aynı zamanda Süper Lig tarihinde 100 gol barajını geçen ilk isim olmayı da başardı.

Alex, kulüp tarihinde öyle özel bir konuma geldi ki 16 Eylül 2012 tarihinde Yoğurtçu Parkı’nda bir başka efsanevi isim Lefter Küçükandonyanis’in heykelinin yanına onun da heykeli dikildi.

Türk futbol tarihinde hemen herkesin ezbere bildiği kariyerinin yanında Alex, Brezilya futbolunda da iz bırakmayı başarmıştı.


Brezilya’nın Önemli Kulüplerinde Oynadı


14 Eylül 1977’de Brezilya’nın Coritiba şehrinde dünyaya gelen ve bugün 45’inci doğum gününü kutlayan Alex de Souza, futbola şehrinin takımının altyapısında başladı.

1995-1997 yılları arasını Coritiba’nın A takımında geçiren Alex, genç yaşta ülkenin şampiyon takımlarından Palmeiras’a transfer oldu.

Palmeiras formasıyla 1997/98 sezonunda Copa Sudamericana şampiyonluğu yaşayan Alex, bir sonraki sezonda ise Güney Amerika’nın şampiyonlar ligi olarak bilinen Copa Libertadores’te takımıyla zafere ulaştı. Alex o sezon Libertadores’te takımına 14 maçta 4 gol 3 asist ile katkı vererek dikkat çekti.

Henüz 22 yaşında kariyerine Copa Libertadores şampiyonluğu eklemeyi başaran Alex, 2000 yılında gelindiğinde çok kısa süreliğine Flamengo’ya kiralık olarak gidip geri döndü.

2001 yılının Ocak ayında Cruzeiro’ya transfer olan Alex de Souza, Temmuz ayında ise kariyerinde ilk kez Avrupa’ya çıktı.

Alex’in 2001/02 sezonu öncesinde 8 milyon euro bedelle transfer olduğu Parma, o dönem İtalya Serie A’nın güçlü kulüplerinden biriydi.

Alex de Souza’nın formasını giydiği Parma’nın kadrosunda Hidetoshi Nakata, Evanilson, Claudio Taffarel, Fabio Cannavaro, Matias Almeyda, Stephen Appiah ve Marco Di Vaio gibi çok önemli yıldızlar vardı.

İlk Avrupa deneyiminde beklentilerin altında kalan Alex, devre arasında Cruzeiro’ya geri döndü ve 2004’te Fenerbahçe’ye gelene kadar burada oynamayı sürdürdü. Cruzeiro bu dönemde 2 Brezilya Kupası ve 1 Brezilya şampiyonluğu kazandı.


Milli Takımın En Görkemli Zamanına Denk Geldi


Brezilya’da gösterdiği performansla tüm otoritelerin dikkatini çeken ve geleceğin büyük yıldızları arasında gösterilen 21 yaşındaki Alex, ilk olarak 23 Eylül 1998 yılında Yugoslavya ile oynanan bir hazırlık maçında A milli takıma çağırıldı.


Alex de Souza, Vanderlei Luxemburgo tarafından A milli takıma çağırılmadan önce Brezilya U20 takımıyla 24 maçta 10 gollük bir performans göstermiş ve 2000 yılında yine Luxemburgo tarafından Brezilya Olimpiyat Milli Takımı’na da davet edilmişti.


Brezilya’nın Yugoslavya ile oynadığı hazırlık maçında dakika 82’de Denilson’un yerine oyuna giren Alex, böylece ilk kez bu seviyede forma giymişti. Alex’in ilk kez sahaya çıktığı o takımda Rivaldo, Denilson, Marcelinho, Vampeta ve Cafu gibi önemli isimler vardı.


Luxemburgo tarafından Ekim 1998’de oynanan Ekvador maçına da çağırılan Alex, daha sonra Haziran 1999’a kadar milli davet almadı.

Haziran 1999’da Copa America’ya gitmeden önceki son hazırlık maçını Letonya karşısında oynayan Brezilya’da ilk 11’de sahaya çıkan Alex, sağ kanatta başladığı maçta Ronaldinho, Ronaldo, Ze Roberto, Emerson, Roberto Carlos, Cafu ve Dida gibi döneminin en büyük yıldızlarıyla birlikte forma giyip karşılaşmayı 1 gol ve 1 asist ile tamamladı.

Bu maçın ardından Luxemburgo’yu çok etkileyen Alex, Copa America 1999 kadrosunda da kendine yer buldu ve turnuvada çeyrek finaldeki Arjantin ve finaldeki Uruguay maçları haricindeki tüm karşılaşmalarda süre aldı. Copa America 1999’da Brezilya şampiyon olurken Alex hem ülkesiyle ilk kupasını almış hem de bu kupaya 1 gol 1 asist ile katkı vermişti. Alex’in oynamadığı iki maçta onun yerini alan isim ise Ballon d’Or sahibi Rivaldo olmuştu.

Copa America 1999’dan sonra Brezilya’nın kadrosunun önemli parçalarından biri olmayı sürdüren Alex, finalde Meksika’ya karşı kaybedilen Konfederasyon Kupası’nda ise tüm maçlarda oynadı ve 4 gol 2 asist ile turnuvanın yıldızlarından oldu.

Luxemburgo yönetiminde 2002 Dünya Kupası Elemeleri’nde de kadroya sürekli davet edilen Alex, Luxemburgo’nun yerine Leao’nun gelmesiyle Brezilya takımına girememeye başladı. Emerson Leao, Alex’in yerine tercihini genellikle Juninho’dan yana kullanıyordu.

3 Eylül 2000’den 13 Temmuz 2001’e kadar Brezilya forması giyemeyen Alex, Emerson Leao’nun gidip onun yerine Luis Felipe Scolari’nin gelmesiyle takıma geri döndü ve Copa America 2001’de forma giydi.

Copa America 2001’de o takımın lideri Alex idi. Öyle ki Ronaldo, Ronaldinho, Rivaldo gibi yıldız isimler turnuva kadrosunda değillerdi. Alex’in liderliğinde son şampiyon olarak sahaya çıkan takım, çeyrek finalde Honduras’a yenilip turnuvaya veda etti.

Bu Brezilya için büyük bir yıkım olmuştu. Öyle ki Alex dahil birçok oyuncu resmi maçlarda tekrar milli takıma girebilmek için uzun süre bekledi.

2001-2003 arasını Brezilya’dan uzakta geçiren Alex, 2003 Konfederasyon Kupası’yla takıma döndü. Alex o turnuvada tek golünü Türkiye’ye atmıştı.

2006 Dünya Kupası Elemeleri’nde de takımın parçalarından olan ve genellikle sonradan girerek de olsa takıma katkı veren Alex, Copa America 2004’te ise büyük bir onurun sahibi oldu.


Adriano, Luis Fabiano, Maicon, Kleberson ve Diego gibi isimlerin kaptanı olarak turnuvada takıma liderlik eden Alex, Copa America 2004’te şampiyonluğa ulaşan takımda kupayı kaldıran isimlerden biriydi.

O turnuvadan sonra ilerleyen yaşının da etkisiyle yerini genç yıldızlara bırakan Alex, daha seyrek de olsa milli formayı giymeyi sürdürdü.


Alex, Brezilya formasıyla son maçına 12 Kasım 2005’te 2006 Dünya Kupası Elemeleri için oynanan Venezuela maçında çıktı. Brezilya’nın o karşılaşmadaki kadrosuna Carlos Alberto Parreira liderlik ederken sahadaki isimler Ronaldo, Adriano, Ronaldinho, Kaka, Ze Roberto, Emerson, Roberto Carlos, Cafu, Lucio, Juan ve Dida idi.

Yedeklerde bekleyenler ise genç süper yıldız adayları Robinho ve Cicinho, Olympique Lyon ile harikalar yaratan Juninho, Arsenal’in yenilmez kadrosunun değişmezi Gilberto Silva olmuşlardı.

Futbolculuk döneminde Brezilya’da çok büyük isimlerle oynayan ve birçok genç futbolcuya ilham olan Alex’in, bir dönemi ne kadar etkilediğini ise geçtiğimiz yıllarda dünya futboluna damga vuran bir başka Brezilyalı anlatıyordu.

Bugünlerde Paris Saint Germain formasıyla UEFA Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı hedefleyen Brezilya milli takımının liderlerinden Neymar, ülkesinde yaptığı bir röportajda şöyle diyordu:

“Küçükken idol olarak benimsediğim bazı isimler vardı. Evair, Marcos, Rivaldo ve elbette Alex…”


0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page